Haber: Ahin ASLAN
AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana, bu topraklarda şahit olunan ekolojik yıkım eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştı. Tarım alanları, ormanlar, sulak alanlar, denizler, göller, nehirler ve hatta korunan alanlar bile artık bir enkaz.
Orman Kanunu’nda, 1956’dan-2003 yılına kadar 15 kez, 2003’ten 2021’e kadar 29 kez değişikliğe gidildi. 2008 ile 2019 yılları arasında ormanlardaki parça sayısı 102 binden, 159 bine çıkarak yüzde 56 arttı. Yani, orman alanları hızla parçalanarak küçük alanlara dönüştü.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 41 milyon 196 bin hektar tarım arazisi bulunuyordu. Ancak bu araziler 2020 yılında 3 milyon 484 bin hektar azalarak 37 milyon 712 bin hektara düştü. Ormanları ile Türkiye'de önemli bir yere sahip olan Bolu'da 10 sene içinde yapılan doğa talanı ve milyonlarca liranın verilerek yapıldığı sonrasında kaderine terk edildiği projeler şu şekilde sıralanabilir.
YEDİGÖLLER TABİAT PARKIN’DA DOĞA KATLEDİLDİ!
Tarım ve Orman Bakan yardımcısı Fatih Metin Bolu halkına bir müjde vererek Yedigöller Tabiat Parkı etrafında dolaşan 11 kilometrelik alternatif yol yapılacağını duyurdu. Kısa süre sonra Yedigöller Tabiat Parkı’nda doğa katliamı başladı.
İhale hakkında konuşan Fatih Metin, Bolu kent merkezine 44 kilometre uzaklıkta bulunan ve özellikle sonbaharda renklerin farklı tonlarını doğada bir arada görmek isteyenlerin uğrak yerlerinden biri Yedigöller Milli Parkı etrafına 11 Km’lik alternatif yol ihalesi yaptıklarını belirtti. Yedigöller etrafına yapılacak olan çevre yolu ile ilgili konuşan Bakan Yardımcısı Metin, yolun 2021 yılı içerisinde biteceğini ifade ettikten sonra yapılacak olan yol ile Yedigöller’de yaşanan araç trafiğinin azalacağını söyledi.
29 Eylül 2020’de ihaleye çıkılmış, 14 Ekim 2020’de de işi bağlamışlar. Müjde(!) ise 2021 Ocak ayında Bolu kamuoyuna duyuruldu. İhalenin hangi ballı firmaya verildiği ile ilgilenmiyoruz, ancak Yedigöller gibi müstesna bir bölgeye dozer, silindir sokmak asfalt dökmek nasıl bir cinayettir o konuda kamuoyu uyarmak istiyoruz. Gölcük Tabiat Parkına Alaaddin Y. nin müdahalesine karşı çıkan örnek bir mücadele sergileyen demokratik ve çevre dostu örgütlerin bu konuda sessiz kalmasını da yadırgıyoruz. Asırlık nadide ağaçlar devrilecek ihracata gidecek, açık alanlar oluşacak yine ballı firmalara, bölgede piknik yapacak gezginlere hizmet edecek büfe yerleri verilecek, piknik alanları oluşacak.
Alınan son bilgilere göre ise Yedigöller Tabiat Parkı'na sessiz sedasız ağaçlar kesildi, vatandaş sustu ve çevre yolu yapıldı.
GÖLCÜK TABİAT PARKI’NA BUNGALOV VE DAĞ KÖŞKÜ!
Bolu'da bulunan Gölcük Tabiat Parkı'nda İdare Mahkemesi’nin iptal ettiği ‘bungalov ve dağ köşkü’ projesinde inşaatı biten evler atıl kaldı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nca Bolu Belediyesi'ne 2012 yılında, 29 yıllığına kiralanan Gölcük Tabiat Parkı için 19 Aralık 2017'de ihale yapıldı. İhale kapsamında, 19 odalı dağ köşkü ile 25 bungalov yapımı ve göl gazinosunun özel işletmeye verilmesi yer aldı.
Projeye bazı sivil toplum örgütleri karşı çıkınca yargıya başvuruldu. Mahkeme aşamasında, Bolu Belediyesi'nce Gölcük Tabiat Parkı'ndaki ormanlık alana bungalovlar yerleştirildi. Bungalovlar boyandıktan sonra hazır hale geldi. Neredeyse bitmek üzere olan projeyle ilgili 2018 yılının aralık ayında, Bolu İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. 2019 yılının mayıs ayında da mahkeme tarafından proje iptal edildi.Ancak Gölcük Tabiat Parkı’nda milyonlarca liralık bungalov evler kaderine terk edildi.
BÜYÜKSU DERESİ KADERİNE TERK EDİLDİ
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın en büyük hayali olan Büyüksu Deresi Projesi, yüklenici firmanın alacağını tahsil edemediği gerekçesiyle geçen sene çalışmaları durdurmuştu. Dolayısıyla burada yapılması düşünülen lokantalar, plajlar, dinlenme tesisleri ve kafeteryalar hayalden öteye gidemediği gibi, yarım bırakılan işler nedeniyle derenin eskisinden çok daha çirkin bir duruma getirildiğini belirten vatandaşlar; "Başkan'ın lafıyla Büyüksu'da; balık tutacaktık! kenarında piknik yapıp yüzecektik! Çayımızı demleyip, mangal yapacaktık! Keşke hiç dokunmasaydınız da eski haliyle kalsaydı !" diyerek, dere ve çevresinde tam bir çevre katliamı yapıldığını ve yarım bırakılan işler nedeniyle son derece çirkin bir görüntü oluştuğunu belirtti.
Bolu’nun en büyük akarsularından biri olan Büyüksu Deresi’ne, kamyonlarla gelip moloz çöpleri boşaltılıyor. Eski başkanın; yüzme, balık tutma ve kıyılarında piknik yapma gibi aktiviteler hayaliyle bir dünya para harcanan Büyüksu Deresi, yine eskisi gibi sahipsiz olduğu için sorumsuz insanlar tarafından çöplük olarak kullanılmaya devam ediyor.
Bilindiği gibi Gölköy Barajı yıllardan bu yana Bolu ilinin su ihtiyacını karşılıyor. Karadere sularının devreye girmesi dahi Gölköy Barajının bu özelliğini ortadan kaldırmıyor. Hesaplamalara göre Karadere sularının devreye girmesi halinde Bolu’nun içme suyu ihtiyacının ancak 1/3 ü nü karşılayabiliyor. Dolayısı ile daha uzun yıllar Gölköy Barajında toplanan su Bolu için çok önemli. Buna göre Gölköy Barajı su havzası Orman ve Su işleri bakanlığının 29.06.2011 tarihinde çıkarmış olduğu yönetmelik vasıtası ile korunuyor.
GÖLKÖY’DE ORGANİK TARIM DIŞINDA YAPILAŞMA YASAK
Bolu ili mücavir alanı içerinde kalan Gölköy barajı yakın çevresi ve rezerv koruma alanında bu sebeplerden ötürü herhangi bir yapılaşmaya kesinlikle izin verilmiyor. Mutlak korunma alanı ve kısa, orta ve uzun mesafeli olarak üç ayrı kategoride tanımlanan su rezerv alanlarında sadece organik tarım yapılamasına izin veriliyor. Bu bağlamda Gölköy Barajı ve su rezerv kalanı da bu yönetmelik vasıtası ile koruma altında.
Konuya ilişkin elde edilen bilgilere göre Gölköy Su Havzasında parsel sahibi olan bazı kişilerin söz konusu alanları parsellere bölerek aralarında bölüştürdüğü öğrenildi.
MUDURNU YENİCEŞIHLAR KÖYÜ’NDE TAŞ OCAĞI PROJESİ!
Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Yeniceşıhlar Köyü halkı ormanlara, ağaçlara,ekolojik dengeye,yetiştirdikleri tarım ürünlerine ve içme suyu kaynaklarına zarar vereceği gerekçesiyle köyün içerisine taş ocağı yapılmaması için 1 Mayıs‘ta eylem başlatmıştı.
Taş ocağına giden yola pankartlar asan köylüler, nöbet tutarak iş araçlarının geçişine izin vermemişti. Taş ocağına çıkan yolun kenarına da baraka yaparak dönüşümlü olarak nöbet tutan köylülerden Yeniceşıhlar Köyü Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Sinan Cantürk taş ocağı yapımının iptali için Sakarya Bölge İdaresi Mahkemesi’ne Mayıs ayında dava açtı.
Süreç devam ederken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan 2022 yılına kadar taş ocağı işletme ruhsatı aldığını açıklayan Köroğlu Beton adlı şirketin yetkilileri, işletme sırasında kullanılacak patlayıcıların gürültü kirliliğine yol açmayacağını savunarak, çevresel kirliliğin de insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeye indirildiğini öne sürdü. Taş ocağı şirketi yetkilileri, köyde "Bunlara sadece şu aile karşı çıkıyor, aslında biz köyünüzü destek olmaya hazırız" ifadeleriyle direnişi kırmaya çalıştılar ancak başarıya ulaşamadılar.
Gelişmelerin ve 115 günlük direnişin ardından Sakarya 2. İdare Mahkemesi, itiraz yolu kapalı olmak üzere yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
SÜLÜKLÜ GÖL KİRAYA VERİLDİ!
Mudurnu ilçesi Tavşansuyu köyünde bulunan Sülüklü Göl Tabiat Parkı, 2 Temmuz 2018’de Tarım ve Orman Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan ihale ile sessiz sedasız özel bir firmaya kiralandı. ‘Kapı girişi, büfe, çadırlı kamp alanı, amatör sportif olta balıkçılığı işletmecilik ihalesi yapılacaktır’ başlığıyla Ankara Altındağ’da yapılan ihale
Glamping tarzı konaklamanın oluşturulduğu Sülüklü Göl'de firmanın gecelik bin 500 liraya varan fiyatlar istediği öne sürüldü. Balıkçılığa ise izin verilmediği iddia edildi. Firmanın kendi köylerinde bulunan tabiat parkında yaptığı uygulamaları eleştiren köylüler konuyu yargıya taşımak için harekete geçti. Köylüler adına dava açmaya hazırlanan Avukat Mehmet Kerem Özgen, “Sülüklü Göl Bolu'ya bağlı. Ancak Ankara'dan ihaleye çıkılmış. İhale şartnamesi adrese teslim yapılmış. Milli Parklar ihalelerinde olmayan şartları getirmişler. Mesela ‘avcılık ruhsatı olması şartı.’ Bu şart bir kuruma daha önce verilmedi. İhaleyi alan firma kısa süre içinde avcılık ruhsatı almış. Ardından ihaleye girmiş. İlan Ankara'da yerel bir gazeteye verilmiş. Bu şekilde katılım engellenmiş. Yargıya taşıyacağız İdare Mahkemesi'nde. İhaleden önce normalde girişler için 5-10 lira ödenirken şimdi konaklama olarak 1000-1500 lira isteniyor. Pandemiyi de kullanıyorlar” dedi.