“KÖY ENSTİTÜLERİNİN 83. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLUYORUZ”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası(Eğitim-Sen) Bolu Şubesi Köy Enstitülerinin 83. kuruluş yıl dönümünü nedeniyle düzenlediği basın açıklamasında konuşan Şube Sekreteri Dilek Çakman “Köy Enstitüleri aradan geçen 83 yıla rağmen Türkiye’nin en temel aydınlanma ışığı olmayı sürdürmektedir.” dedi.

“KÖY ENSTİTÜLERİNİN 83. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLUYORUZ”

Köy Enstitülerinin kuruluşunun 83’üncü yılı nedeniyle Eğittim Sen Bolu Şubesi basın açıklaması yaptı. Eğitim Sen Şube Sekreteri Dilek Çakman, açıklamasında köy enstitülerinin Türkiye’nin aydınlanma ışığı olduğunu ifade etti.

‘EĞİTİM ÜRETİM İÇİNDEDİR’

Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişiminde belirleyici roller oynayan ve 17 Nisan 1940 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan Köy Enstitülerinin aradan geçen 83 yıla rağmen Türkiye’nin en temel aydınlanma ışığı olmayı sürdürdüğünü belirten Çakman “Köy Enstitüleri nüfusun yüzde 80’inden fazlasının köyde yaşadığı, halkın büyük bölümünün okuma yazma bilmediği bir dönemde kurulmuştur. ‘Eğitim üretim içindedir’ şiarını ilke edinen Köy Enstitüleri, üretime ve kalkınmaya yönelik öğrenimi temel alan önemli ve tarihsel bir deneyim olarak ülkemiz tarihinde önemli bir yere sahiptir.” şeklinde konuştu.

“UYGULANAN EĞİTİM MÜFREDATLARI KÖY ENSTİTÜLERİ ZAMANININ ÇOK GERİSİNDE”

Köy Enstitüleri kırsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili gerekli insan gücünü yetiştirmek için kurulan temel eğitim kurumları olduğunu ifade eden Çakman “Köy Enstitüleri deneyiminin ülkenin öğretmen yetiştirme sistemine yaptığı somut katkılar, aradan geçen zamana rağmen günümüzde de hatırlanmaktadır. Bugünün siyasi iktidarı tarafından hedef haline getirilen ve eğitim biliminin temeli olan laik ve karma eğitim sistemine dayanan Köy Enstitülerinde okutulan derslerin yüzde 50’si kültür, yüzde 25’i tarım ve yüzde 25’i de teknik derslerden oluşmuştur. Her mezunun öğretmenlik diplomasında bir ‘iş’ ve bir de ‘tarım’ faaliyeti ek branş olarak belirtilmiştir. Türkiye’de uzun yıllardır uygulanan eğitim müfredatları ve ders programlarının Köy Enstitüleri zamanının çok gerisinde kaldığı açıktır. Köy enstitüsünü bitiren öğretmenler sadece bir ilkokul öğretmeni olmamış, aynı zamanda ziraatçilik, sağlıkçılık, duvarcılık, demircilik, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk konularında uygulamalı olarak öğrendiklerini öğrencilerine aktarma olanağı bulmuşlardır.” diye konuştu.

Eğitim-Sen Bolu Şube yöneticileri Köy Enstitüsü mezunlarından Mustafa Hızarcı ile birlikte.

“DÜNYAYA ÖRNEK OLABİLECEK YENİ BİR MODEL”

Çakman “Köy Enstitüleri, sadece uygulanmış olduğu kısa dönem içinde değil, eğitim sitemimizin tarihsel bütünlüğü içerisinde iz bırakmış en önemli eğitim kurumlarıdır. Köy Enstitüleri aracılığıyla, öğrencilerin bilgi ve yeteneklerinin geliştirilmesi amaçlanırken aynı zamanda okul içinde kazanılan bilgi ve deneyimlerin günlük hayata aktarımı da önemli ve gerekli görülmüştür. Eğitim öğretim sürecinin hem teorik hem de uygulamalı olarak planlandığı bu okullar ile köylerin öğretmen ihtiyacının karşılanması temel amaç olmuştur. Kurulduğu dönemde kendi öğretim programını kendileri düzenleyen Köy Enstitülerinde temel öğrenme ilkesi yaparak, yaşayarak ve keşfederek öğrenmedir. Köy Enstitülerinin kurulduğu dönem siyasi atmosferi içinde eğitim öğretim çalışmaları açısından yapılmış olan en kapsamlı ve etkin uygulama olduğu açıktır. Köy Enstitüleri, öğretmenlerin tarım, eğitim, sağlık, kültür gibi köyün ihtiyacını karşılayacak pek çok konuda donanımlı birer birey olmalarını hedeflemiştir. Genel itibariyle Köy Enstitüleri bu özellikleri bakımından kurulduğu yıllarda dünyaya örnek olabilecek yeni bir model olarak görülmüş ve gösterilmiştir.” dedi.

“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME YÖNELİK TEHDİTLERİN HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”

Ezberci olmayan, analitik düşünen, bilimsel, demokratik, laik ve karma eğitim anlayışı benimsendiği için Köy Enstitülerinin kapatıldığını vurgulayan Şube Sekreteri Dilek Çakman “ Köy Enstitülerinin kapatılmasını takip eden süreçte, özellikle 1950’li yıllarda bu önemli eğitim deneyimi önce yatılı öğretmen okullarına, ardından yatılı okullara, sonra da normal lise eğitimine yayılarak zaman içinde işlevsiz hale getirilmiş ve hızla etkisizleştirilmiştir. Köy Enstitülerinin zengin ders içeriği, benimsediği öğretmen yetiştirme ve eğitim modelinin ne kadar önemli ve değerli olduğu günümüzde daha iyi anlaşılmaktadır. Türkiye’de laik ve bilimsel eğitime yönelik tehditlerin her geçen gün artmakta, okullar dini vakıf ve derneklerin kuşatması altına alınırken öğrencilerimiz bizzat Millî Eğitim Bakanlığı eliyle cemaat ve tarikatların kuşatması altına çekilmektedir. Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal yapısının oluşumuna çok değerli katkıları olan Köy Enstitüleri pratiğinin eksikliği, eğitim sisteminin büyük bir çöküşün eşiğinde olduğu günümüzde çok daha yakından hissedilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Eğitim-Sen Bolu Şube yöneticileri Köy Enstitüsü mezunlarından Sabri Saçlı ile birlikte.

“KÖY ENSTİTÜLERİNİN İLERİCİ, DEMOKRAT VE AYDINLANMACI GELENEĞİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”

Çakman açıklamasına şu şekilde devam etti: “Köy Enstitülerinin en ayırt edici özelliklerinden birisi, bugün olduğu gibi eleştirmeyen, sorgulamayan, ezbere dayalı ve sınav merkezli bir eğitim sistemini değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecini ilke edinen bir eğitim-öğretim ortamı yaratmayı hedeflemiş olmasıdır. Geçmişte Köy Enstitülerini kapatan ve yarattığı tüm olumlu izleri silmeye çalışan karanlık zihniyet ile bugün laik bilimsel eğitime savaş açarak, karma eğitim uygulamalarına aykırı uygulamalara göz yumarak eğitim sistemini iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmek isteyenler aynı kaynaktan beslenmektedir. Eğitim Sen olarak, 83. yılını kutladığımız Köy Enstitülerinin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine sahip çıktığımızı ifade ediyor, Köy Enstitülerinde olduğu gibi, toplumcu eğitim felsefesinin, aklın, bilimin, demokratik öğrenme ve öğretme ortamlarının eğitim sistemimizde egemen olması için mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.”

Güncelleme Tarihi: 18 Nisan 2023, 10:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER