Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bolu’da da iş bırakan eğitim emekçileri saat 13.00’da Kardelen meydanında Eğitim-Sen Bolu şubesi öncülüğünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını Eğitim-Sen Bolu şube başkanı Zehra Kulalı Gezici okudu.
Meslek itibarımız, haklarımız ve geleceğimiz için eğitim emekçileri olarak bugün iş bırakıyoruz diyen Gezici şöyle devam etti:
Öğretmenlik Meslek Kanunu kamuoyuyla paylaşıldığından bu yana; basın açıklamaları yaparak, kokart takarak, imza kampanyaları düzenleyerek bu yasaya neden karşı olduğumuzu ve nasıl bir yasa istediğimizi kamuoyuyla paylaşarak bakanlığı ve iktidarı uyardık.
Eğitimin gerici, ırkçı, cinsiyetçi müfredat gibi;
Torpil ile yerleştirilen; liyakatsiz yönetim kadroları gibi,
Fırsat eşitliğini bozan, giderek ticarileşen, piyasacı eğitim gibi,
Yetersiz derslik sayısı nedeniyle sabah 7.30’da başlayıp, akşam 19.30’da biten ve ikili eğitim yapan okullar gibi onlarca sorunu varken,
Yine öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin barınma, ulaşım, öğle yemeği ve neredeyse açlık sınırında olan maaşlar sorunu varken,
Öğretmenlik Meslek Kanunu diye çıkarılan öğretmenin hiçbir sorununu çözmeyen yeni sorunlar üreten bir dayatmayla karşı karşıyayız. Bu kanun öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir kanundur. Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesine yönelik yoğun tepkilere rağmen MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır.
Türkiye’de aynı işi yaptıkları halde, farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan, başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında hala var olan aday, sözleşmeli, ücretli, kadrolu ayrımına yenileri eklenirken; eğitim siteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir. Öğretmenlerin ve eğitim emekçilerinin, çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığının gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır.
Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan, kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı, hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez. Birleşik bir mücadeleden yana olan EĞİTİM SEN yasa çıktığından bu yana eğitim iş kolunda örgütlü tüm sendikalarla görüşerek birlikte mücadele çağrısı yapmıştır. Bu çağrımız başlangıçta karşılık bulamamış, eğitim emekçilerini büyük bir oranda örgütlemiş olan iki yandaş sendika sessizliğini korumuş ya da göstermelik eylemle adeta yasaya destek olmuştur.Geç de olsa 14 Ekim tarihinde eğitim alanında örgütlü ve mücadeleden yana olan sendikalar bir araya gelmiş ve ortak talepler belirlemiştir.
Taleplerimizin tüm eğitim emekçilerinin talepleri olduğunu belirten Gezici taleplerini şu şekilde sıraladı:
TALEPLERİMİZ
- 19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi,
- Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi,
- Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması,
- Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi,
- Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile- çocuk yardım tutarlarının iyileştirilmesi,
- Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,
- 3600 ek gösterge tüm eğitim emekçilerine verilmesi,
- Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması,
Bu talepler ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmaması halinde 2 Kasım 2022 tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi yapılması karara bağlanmıştır. Taleplerimiz sadece ortak metne imza atan eğitim sendikalarının değil tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleridir.
Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmektedir, her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik MESLEK Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığına çağrımız kariyer basamakları sınavını yapmaması ve öğretmenlik meslek kanununu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir.
EĞİTİM SEN kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanununun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Basın açıklamasının ardından bir günlük iş bırakan eğitim emekçileri Kardelen meydanında halaylar çekerek eylemlerini sonlandırdı.