Bolu ‘da Organize Sanayi Bölgesi’nde 800’den fazla işçinin çalıştığı Gezer Fabrikası’nda sendikalaştıkları için işten çıkarılan 50’den fazla işçinin fabrika önünde başlattığı eylem devam ediyor.
Fabrikada, toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalamak için yetki alan Türk-İş’e bağlı Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF), işçilerle birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendika temsilcileri, Türk-İş Bolu İl Temsilcisi Hakan Gülen ve kentte bulunan fabrikalarda çalışan çok sayıda işçi de katılarak destek verdi.
Sendika ve işçiler adına açıklamayı okuyan TEKSİF Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Ersin Çelik, kısa bir süre önce TİS imzalayabilmek için yeterli sayıya ulaştıklarını belirterek işyeri yönetimi tarafından sendikal hareketin başını çeken işçilerin haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldığını ifade etti.
“İŞYERİ YÖNETİMİ, ÜYELERİ TEHDİT ETTİ, ŞANTAJ YAPTI”
Sendikalaşmanın işçilerin Anayasal haklarından biri olduğunu vurgulayan Çelik, “İşten atılan kardeşlerimiz yetmedi. İşyeri yönetimi, üyelerimizi tehdit etti, şantaj yaptı. Yetmedi, ellerinden zorla e-devlet şifrelerini aldı. Rızaları dışında üyelerimizi istifa ettirdi” dedi.
Gezer fabrikasında yasal sayıya ulaştıklarını kaydeden Çelik, “Bu haberin işyerinde duyulması üzerine işyeri yönetimi, burada çalışan arkadaşlarımızı korkutmak, sindirmek için ‘alın size sendika’ demek için tespit ettikleri sendika üyesi 50'den fazla kardeşimizi daha işten çıkarttı” diye konuştu.
KANUNİ YAPTIRIMLARI UYGULANIYOR
Çelik, sendikanın yasal olarak elde ettiği TİS haklarına kanunu bir gerekçe gösterilmeden itiraz edildiğini vurgulayarak “Gezer emekçilerinin göstermiş olduğu iradeye işyeri yönetimi kanuni yaptırımları kullanarak engel olmaya çalışıyor. Emekçi kardeşlerimizin hakkı olan toplu iş sözleşmesine kavuşmalarına set çekiliyor” ifadelerini kullandı.
Çelik, açıklamasının devamında şunlara yer verdi:
“Bir kez daha ifade etmek isterim ki, kanuni bir hak olarak görülen toplu pazarlık hakkını engelleme çabaları, uluslararası sözleşmelere göre suçtur. En tabi anayasal hakları olan sendikalı olma haklarını kullanan Gezer emekçileri en kısa sürede hak ettikleri toplu iş sözleşmesi haklarına kavuşacaklar.
“MÜCADELEMİZ HEM SAHADA HEM HUKUKİ BOYUTTA DEVAM EDECEK”
Hepimizin bildiği gibi sendikalı olmak Anayasamızın 51. Maddesi’yle güvence altına alınmış bir haktır. Yasalardan da öte bu bir insanlık hakkıdır, vicdani bir özgürlüktür! Ancak, sendikalı olma hakkını, örgütlenme özgürlüğünü tanımayan, görmezden gelen Gezer yönetimi, sırf sendikalı olma hakkını kullandığı için kapının önüne koyduğu emekçilerle sendikamızın yetkisine karşı yaptığı hukuksuz itirazla Anayasamızı ve kanunları ayaklar altına almıştır.
Ancak bilinmelidir ki bizler burada haksız bir şekilde işlerinden atılarak mağdur edilen emekçi kardeşlerimizle birlikte birlik ve beraberlik içinde mücadelemize dimdik devam edeceğiz. Hakkımız olan toplu iş sözleşmesi imzalanana kadar mücadelemiz hem sahada hem de hukuki boyutta devam edecektir. Unutulmamalıdır ki Türk Ceza Kanunu'nun 118. Maddesi uyarınca Sendikal faaliyete engel olanlar iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Teksif Sendikası olarak bu güne kadar haksızlığın, hukuksuzluğun, sömürünün, adaletsizliğin Karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Herkes iyi bilmelidir ki Teksif Sendikasına üye olan Hiçbir emekçi kardeşimiz yalnız değildir.”
Gezer yönetimine çağrıda bulunan işçilerin işe geri alınmasını, yetki itirazının geri çekilmesi ve sendika üyesi olan işçilere tacizin son bulmasını talep ederek şöyle konuştu:
“İşten çıkarılan arkadaşlarımız işlerine geri dönene kadar, hakkımız olan Toplu iş sözleşmesi imzalanana kadar kitlesel direnişimiz hukuk ve kanunlar çerçevesinde artarak devam edecektir. Gezer emekçileri yalnız değildir.”
