EKONOMİ
AKP iktidarının ekonomide çizmek istediği ‘pembe’ çizgiye rağmen ekonomik kriz her alanda kendini göstermeye devam ediyor. Haftaya yükselişle başlayan dolar 9,04’lük zirvenin ardından bir rekor daha kırarak 9,20’yi gördü.
Tek adam rejiminin çizdiği pembe tablolar ülkenin ekonomik çöküşünü gözler önüne seriyor. 19 yıllık iktidarda enflasyondan döviz kuruna, işsizlikten kapanan işyerlerine kadar her yerde ve her alanda ekonominin içine sürüklendiği tablonun izlerini görmek mümkün.
KRİZİN ACI REÇETESİ VATANDAŞA ÇIKIYOR
Haftaya yükselişle başlayan dolar bir rekor daha kırarak 9,20’yi gördü. Türk lirasından çok doların hakim olduğu Türkiye ekonomisinde dolar kurundaki sürekli artış, vatandaşın belini bükmeye devam ediyor. Kurun artmasının nedeni vatandaş olmadığı halde gittikçe derinleşen ekonomik krizin acı reçetesi vatandaşa çıkıyor.
İKTİDAR SORUMLULUK ALMIYOR!
Türkiye’de Türk lirası değer kaybettikçe ülke ekonomisi çift haneli enflasyon, çift haneli işsizlik ve çift haneli faizle bilinmeze doğru yol alıyor. İktidar ve sözcüleri ise bunun sorumluluğunu almıyor. Giderek artan yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve artan fiyatlarla ilgili polisiye çözümler aranmaya devam ediyor.
TÜİK İLE İŞKUR VERİLERİ ÇELİŞİYOR
Pandemi sonrası uygulanan işten çıkarma yasaklarının sona ermesi ile işsizlikteki bilanço ağırlaştı. Yasağın bittiği 30 Haziran sonrası başlayan işsizlik dalgası Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) verilerine yansıdı. İŞKUR'un eylül ayı verilerine göre temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan 3 aylık dönemde 518 bin kişi işsizlik maaşı için başvuruda bulundu. Sadece ağustos ayında en yaygın iş arama kanallarından biri olan İŞKUR’a kayıtlı işsizlerin sayısı 199 bin kişi arttı. TÜİK verileri işsizliğin ağustosta yüzde 12,1 ile yerinde saydığını gösterirken, İŞKUR’a yapılan işsizlik maaşı başvuruları ve kayıtlı işsizlerin sayısı bu tabloyla çelişiyor.
İKTİDAR İNKAR ETMEYE ALIŞTI
İşsizliğin olmadığını iddia eden iktidar yandaşları ise ülkedeki ağır tabloyu inkâr etmeye devam ediyor. Halkın yıllardır ödediği vergiye karşılık pandemi döneminde vatandaşa yeterli desteği sağlamayan iktidar, ülkede açlığı, yoksulluğu, işsizliği ve krizi normalleştirdi. Erdoğan’ın "faiz sebeptir enflasyon sonuçtur" ısrarı ile yüzde 19’dan yüzde 18’e düşürülen politika faizinin etkileri devam ediyor. Faiz indirimi mesajının verildiği ağustos ayından bu yana kurdaki yükseliş 9 liranın üzerinde devam ediyor. Erdoğan’ın katıldığı bir yayında kullandığı “Faiz oranlarında bir defa düşüşe geçiyoruz ve yüksek faiz yok… Bunun sinyalini ben de belli yerlere herhalde vermiş oluyorum” ifadelerinin üzerinden geçen iki buçuk aylık süreçte Türk Lirası dolar karşısında yüzde 6,7 oranında değer kaybetti.
İHTİYAÇ KREDİSİ BORCU 7 MİLYAR ARTTI
Kurdaki yükseliş, halkı temel ihtiyaçlarını karşılamayacak durumu getirdi. Pandemi döneminde devletten beklediği desteği alamayan yurttaş kredilere mahkum edildi. Eylül başında 431,3 milyar lira olan ihtiyaç kredisi borcu bir ayda 7 milyar lira artarak 438,3 milyar liraya çıktı. Aynı dönemde bireysel kredi kartı borçları da arttı. 181,5 milyar liradan 187, 8 milyar liraya çıktı. Sadece bir ayda kredi kartı borçlarında 6,3 milyar liralık bir artış yaşandı. Yılbaşından bu yana icra ve iflas dairelerine toplam 5 milyon 636 bin yeni dosya geldi. Yeni gelen dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 132 bin adet arttı.