ANLATILAN SENİN HİKAYENDİR-I

Süha Alparslan tarafından 2015 yılında 12 Eylül faşist darbenin 37'inci yıl dönümünde yazılan 'Anlatılan senin hikayendir' yazı dizisini yeniden okuyucularımızla paylaşıyoruz. Yazının devamı 13-14-15 Eylül tarihlerinde yayına verilecek.

ANLATILAN SENİN HİKAYENDİR-I

12 Eylül 1980,

Türkiye’de bir milat…

Ülkede ilan edilmemiş bir iç savaş koşulları yaşanıyordu.

Gazeteler her gün soldan ve sağdan öldürülenlerin istatistiğini tutuyordu.

Tıpkı bugünkü gibi…

Amerikan ajanları ABD elçilik görevlisi kılığında Türkiye’de her yerde idiler.

Örneğin, Ruzi Nazar meşhur CİA ajanı, Kahramanmaraş faşist katliamı öncesi ilde incelemeler yapmış emekli olduktan sonra anılarını yazdığı kitabında bunlara yer vermişti.

Karanlıklar Prensi adı ile tanınan CIA Direktörü Richard Perle’nin özel ilgi alanı Türkiye idi.

Sağda, solda bombalar patlıyor, ardından kitleler provoke edilerek sokağa dökülüyordu.

Orta Anadolu’da mezhep kışkırtması inanılmaz boyutlardaydı.

Çok çarpıcı bir örnektir, burada anımsatayım.

Hamido lakaplı Adalet Partisinden Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, ateşli bir sağcı ve Sünni.

Kahramanmaraş ilçesi Pazarcık ilçesi belediye başkanı CHP’li, alevi ve Kürt…

17 Nisan 1978 tarihinde Ankara postanesine gelen kimliği belirlenememiş bir kışkırtıcı iki koli gönderir aynı gün.

Biri Hamido’ya, öteki Pazarcık belediye başkanına…

Fendoğlu’nun gelini postaneden gelen koliyi açar, içindeki profesyonel hazırlanmış bomba patlar,Hamido dâhil gelini ve iki torunu hayatını kaybeder.

Pazarcık belediye başkanı koliden şüphelenir, koliyi açmaz, güvenlik güçleri kontrollü bir şekilde açarlar koliyi, o kolide patlar,iki postane görevlisi ölür.

Bütün Türkiye ayaktadır artık…

Malatya havaalanı kapanmıştır çevre ilçelerden on binlerce kişi kente gelir Alevilere ait bin işyeri tahrip edilir yağmalanır. Olaylarda ölenler olur.

Malatya belediyesi “Din elden gidiyor, camilere bomba konuluyor” anonsları yapar.

Çok gergindir bütün Türkiye…

Meclis komisyonu kurulur, kolileri gönderen yakalanamaz.

26 Aralık 1978 tarihinde Kahramanmaraş olayları patlar, yüzlerce Alevi öldürülür…

Olaylar yurt çapında devam eder, kutuplaşma son haddinde, can güvenliği, öğrenim özgürlüğü yoktur ülkede…

12 Eylül’e giden taşlar döşenmeye başlanmıştır.

Faşist Kenan Evren’ e ilerleyen yıllarda sorulan soru ve Evren’in yanıtı her şeyi açıklar mahiyettedir.

Evren “Neden daha önce müdahale etmediniz?” sorusuna

Pişkinlikle “Şartların olgunlaşmasını bekledik” diyerek yanıt vermiştir.

12 Eylül 1980 Saat 04.00…

Kenan Evren ve cuntası TRT kanalında ülke yönetimine el koyma mesajını okumakta, tank paletleri hemen her tarafta dönmekte, Hasan Mutlucan radyodan kahramanlık türküleri söylemektedir.

Sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir bütün ülkede.

Tarih 1 milyon kişinin fişlendiğini, binlercesinin gözaltına alınarak, işkenceden geçirildiğini, işkencede ölenler olduğunu, çoğunluğu soldan elli genç insanın idam edildiğini, siyasi partilerin kapatıldığını, basına sansür geldiğini, binlerce evin hatta ilçe merkezlerinin basıldığını, binlerce insanın askeri cezaevlerinde çürüdüğünü yazacaktır.

***

Siz, burada sakın bir dejavu yaşamayın…

Çünkü her dönemin somut koşulları farklıdır.

AKP’nin sivil diktatörlüğü ile 12 Eylül Faşizmi arasında mutlak benzeşmeler vardır.

Ama dünya değişmiştir, Türkiye değişmiştir..

Her diktatörlük kendi dinamiğinde yıkılıp gidecektir.

Geriye acılar bırakarak…

Şimdi AKP ömrünü uzatmak için farklı taktikler üretmektedir.

Kendisine sivil, dinamik süreklilik arz eden bir taban oluşturma çabası içerisindedir.

Gezi direnişinden bu yana planlanan bir süreç.

Kefenliler, ak troller, havuz medyası, Osmanlı ocakları vs…

İşte bu taban Boynukalın’ın Hürriyet Gazetesini basan AKP milletvekili ve AKP Gençlik Kolları Başkanı Boynukalın’ın ifadesinde somutlanmıştır.

“1Kasım’da sandıktan ne çıksa çıksın, seni başkan yapacağız”

Şimdi yaratılan kaotik ortam tamamen bu sürece hizmet etmektedir.

CHP’nin sessizliği, MHP’nin kaotik ortamı derinleştiren söylemleri bu süreçte çok dikkat çekicidir.

Her şeyin çok farklı şeylere(!) evrilmesi olasıdır.

İşte bu süreçte devrimci, demokrat kesimlerin tavrı da önemli ve belirleyici olabilecektir.

***

12 Eylül’ün 35. Yıldönümünde bu yazıyı yazarken, 13 Aralık 2004 tarihinde bir dizi şeklinde Bolu Gündem gazetesinde yazdığım, “12 Eylül’de Bolu, 12 Eylül anılarını” bugünün önemine binaen Medya14.net’ de tekrar yayınlama kararı aldım.

Anılarda anlatılan bir şekli ile senin hikâyendir, bizim hikâyemizdir, 12 Eylül Bolu’sunun hikâyesidir.

Belki bugünün Bolu’su ile karşılaştırma olanağı bulabileceksiniz, belki eleştireceksiniz, belki katkı vereceksiniz…

*”12 Eylül’de Bolu” yazı dizisi 12 Eylül’den itibaren Medya14.net’ de…
 

Güncelleme Tarihi: 12 Eylül 2022, 17:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER