Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetici ve üyelerinin katıldığı basın toplantısında Av. Ferit Atalay, CHP’den Bolu milletvekilliği için aday adayı olduğunu resmen açıkladı.
CHP il binasında düzenlenen basın toplantısında kendisini tanıtan Atalay, 30 yılı aşkın bir süredir CHP üyesi olduğunu ifade ederek “CHP’de Bolu Merkez İlçe Başkanlığı ve parti delegeliği dahil muhtelif görevlerde bulundum.” dedi.
Anadolu coğrafyasının savaşların, yıkımların, salgınların, göçlerin boy verdiği sorunlu bir coğrafya olarak niteleyen Av. Ferit Atalay “Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışını takiben Büyük Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti her zaman büyük kaosun yaşandığı Ortadoğu coğrafyasında var olma savaşı veriyor.” ifadelerini kullandı.
Av. Ferit Atalay’ın açıklamalarının devamı şu şekilde:
Ne var ki 20 yüzyılın son çeyreğinden sonra küreselleşme, yeni dünya düzeni veya şimdilerde neoliberalizm olarak takdim edilen bu yönetsel anlayış dünyanın bir çok yerinde askeri darbeleri ve otoriter rejimleri arkalayarak büyük kitlelerin, halkların tepesine çökmüş durumda.
Türkiye’nin tarihi de askeri darbelerin tarihi ile özdeş. 12 Mart-12 Eylül-28 Şubat ve 16 Temmuz faşist darbe girişimleri hepsi aynı senaryonun bir parçası. Doğal olarak bu düzen kendi yönetim anlayışını ve siyasetini dayattı. Türk Toplumu 1980 yılından beri bu anlayışla yönetilmekte.
Şimdilerde, 20 yılı aşkın bir süredir ülkemizi yöneten siyasi irade sonuçta ülkeyi Yoksulluk-Yolsuzluk ve Hukuksuzluk sarmalı ile karşı karşıya bırakmış durumda.
Halkın büyük çoğunluğu Eğitim-Sağlık- Beslenme -İş gibi en insani haklara erişmek için büyük çaba sarf ederken diğer yanda refah içinde, halkın emeğini ürettiğini yok pahasına elinden alarak ve gösteriş içinde yaşayan bir azınlık ülke gelirinin büyük kısmına el koyuyor. Toplumun Cumhuriyetten bu güne kadar edindiği tüm mal varlığı yandaşa özelleştirme adıyla satılarak kamuculuk terk edilmiş. Emeği ile çalışanların ulusal gelirden aldığı pay gittikçe azalmakta, 24 Ocak kararları ile tamamen dışa bağımlı hale getirilen ekonomi borç /döviz sarmalı ile idare edilmek istenirken Türk köylüsü bilinçli bir tercihle üretimden uzaklaştırılarak köylülük de sönümlenmiş durumda.
Ülkemiz Atatürk’ün “ yurtta barış dünyada barış” ilkesini çoktan terk ederek hiç de taraf olmaması gereken emperyal paylaşım savaşlarının aktörlüğüne soyunmuş. Bunun doğal sonucu olarak Türkiye, 10 milyonu aşkın yerinden ve yurdundan edilmiş göçmen ve yurttaş sorunları ile karşı karşıya.
Hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı yok edilerek hukuk iktidar ideolojisinin yeniden üretimi için bir sopa gibi kullanılıyor. Temel Haklar ve özgürlüklere yönelik müdahaleler tavan yapmış, Yönetenler toplumu ötekileştirilerek kendisinden saymadığı kimlikleri dışlamış durumda. Daha dün demokrasilerin en temel haklarından biri olan ifade özgürlüğü meclisten geçen Sansür Yasası ile budanıyor, Toplumun yazarı çizeri, aydını gazetecisi konuşmasın isteniyor.
Görünen o ki sürekli kan kaybeden Tek adam iktidarı gitmemek için kendi çıkar ve yandaş gurubunu sıklaştırarak baskı araçlarını daha da koyulaştırıyor. İşte ülkemizin manzarası budur.
Şimdilerde Cumhuriyet Halk Partisini tarihi bir görev beklemektedir.
CHP yarım asrı aşkın bir süredir örselenen, tahrip edilen ve sonuçta siyasal İslamcı bir anlayışa teslim edilen ülkeyi Cumhuriyet ve Demokrasi ile yeniden bir kez daha kuracaktır. Hukukun Üstünlüğüne dayalı, Yargısı bağımsız, emeğin en yüce değer olduğu, üreteni değerli kılan çağdaş değerlere bağlı, laikliği içselleştirmiş, bilimin yol göstericiliğine inanan, çağdaş eğitimin biçimlendirdiği genç kuşağın yetiştirilmesi ve yönetime katılmasına hepimiz destek vermek zorundayız. Bunun için adayım.
Kadınlarımızın toplumsal rollerini, erkekle eşit, daha görünür kılarak, kadına karşı şiddeti tümüyle ortadan kaldırma uğraşını vermek için adayım.
Türk köylüsünün üretimden çekilmesinin doğuracağı büyük yıkımı anlatmak için buradayım.
İşçinin/Emeklinin/ Çalışanın/ Tüm kamu görevlilerinin ve özetle emekçinin insanca yaşayabileceği bir ücret ve gelire ulaşması için verilecek uğraşta yanlarında olmak için buradayım.
Temel hak ve özgürlüklerin çağdaş normlar düzeyinde bir kazanım olması için, İnsanca ve adil, paylaşımcı bir düzenin kurulmasına katkı vermek, Hukuk Devleti, İnsan Hakları ve Demokrasi için CHP deyim ve buradayım.
Ülkemin en güzide kentlerinden biri olan Bolu halkı, kadınlarımız, gençlerimiz, emekçilerimiz, işçilerimiz, esnafımız, öğrencilerimiz, çalışanlar ve tüm emekliler dahil olmak üzere öteki saymadığımız herkes için buradayım ve CHP için adayım.
Sizin katkılarını bizim için CHP için son derece değerli ve önemli. Hepinize tekrar tekrar teşekkür ederek saygılar sunuyorum.