Türkiye 7 Haziran seçimleri sonrası çok tehlikeli bir sürece evrildi.

Siyasi iktidar Kürt meselesini bahane ederek ülkenin sistemini dönüştürme savaşında. Buna destek olarak mafyatik çevrelerden içi kan kokan mesajlar veriliyor. Mafya lideri akademisyenlerin kanında duş yapacağını ileri sürüyor.

Dün de Süleyman Demirel Üniversitesinden akademisyen kılıklı gerçek bir terörist, vahşi  “Kürtçülük yapanın bağırsaklarını çıkartırım, kalbini ellerimle çıkartırım” dedi.

Sosyal medya hesabında bu ifadeleri yazan araştırma görevlisi üstelikte “barış bildirisini tam okumadım” dedi.

Vahşi terörist “ Şu andan itibaren Kürtçülük yapan olursa bağırsaklarını çıkarıp onu bağlarım, sonrada dilini kesip boynuma kravat yaparım. PKK’yı savunan olursa da boğazını keserim. Kalbini ellerimle çıkarırım, o kalbi köpeklere yediririm. Benden uyarması hiçbir PKK’lı 100 metre yakınımda dolaşmasın, Allah’a yemin olsun dediğimi yaparım. Ona göre…” diye yazdı.

Bugünde Bolu Havadis Gazetesinde Mehmet Demirci adlı kişi “Süha Alparslan ve Burak Cop PKK’lı mı” başlıklı bir köşe yazısı kaleme alarak Alparslan ve Cop’u açıkça hedef gösterdi.

Yazı Bolu’da yaşayan kişilere övgü, yergi ve tehdit dolu içerikte .

Yazı ile ilgili cumhuriyet savcılarının harekete geçip geçmeyecekleri de bilinmiyor.

Yazı ile konuştuğumuz gazetemiz genel yayın yönetmeni Süha Alparslan”  Kimseye ne olup ne olmadığım konusunda hesap verecek değilim, böyle bir yazı ile ilgili polemikte yapmam. Bu benim için zül olur. Çünkü bu memlekette Boluspor Başkanlığından, CHP İl Başkanlığına, Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığına kadar birden fazla önemli görev üstlendim. Bu görevler esnasında siyasal görüşlerimi de hiç saklamadım. Saklamam da. Siyasal görüşlerimle ilgili sıkıyönetim mahkemelerinde hesap verdim, yargılandım, aklandım.

 Benim önemsemediğim kişilerin benimle ilgili ne düşünüp ne düşünmediğimin bir gram önemi yok. Dilin kemiği yok, reyting kaygısı olan Bolu’da kendini meşhur etmek isteyen kişiler zaman zaman benim üzerimden polemik yapmaktan mutlu olurlar. Bu biraz da benim insanların eleştiri yapma özgürlüğüne saygı göstermemden ileri gelir.

Ama bu başka PKK, MKK falan filan çizmeyi aşmış…

Yazının içinde suçtan yırtmak maksatlı bazı yumuşatıcı kullanılmasına karşın zat beni açıkça hedef göstermiş. Savcılar gereğini yapar mı bilmem. Ama benim başıma bu saatten sonra kiremit düşse bilin ki sorumlusu bunlardır. Bu böyle biline.

Aslında burada esas olan Burak Cop’un dün de kaleme aldığı gibi kimi sahte CHP’li ve sahte solcunun başta Tanju Özcan olmak üzere bu tür insanlara prim vermesi.”