Kaderin cilvesine bakın ki cumhuriyetimizin yüzüncü yılı, cumhuriyetle devam edip etmeyeceğimize milletçe karar vereceğimiz bir seçime sahne olacak. 2017'de girdiğimiz ters yoldan döneceğiz (ve bunu bizi o yola sokan 20 yıllık Ak Parti iktidarına mendil sallayarak yapacağız) ya da cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden, Atatürk'ün olmamızı istediği ülke olmaktan geri dönülmez biçimde uzaklaşacağız. Cumhuriyetin yerini saltanat, hürriyetin yerini istibdat, eşitliğin yerini imtiyaz, hakkın yerini lütuf, yurttaşın yerini tebaa, kamu çıkarının yerini sermayenin kârı alacak.

Önümüzdeki 29 Ekim'i ya tarihimizde görülmemiş bir coşkuyla, 10. Yıl Marşı'nın yazıldığı günlere denk bir heyecanla kutlayacağız ya da melankolik bir veda seremonisi gibi geçireceğiz.

Tahminim ne? Bence kazanacağız. Gümbür gümbür geleceğiz, halk kaderine sahip çıkacak. Ama bedava zafer yok. Ayrıcalıklı azınlığın iktidarı elinden geleni ardına komayacak. İBB'ye çökme hazırlıkları ne kadar pervasız olduklarını göstermiyor mu? Memleketimizin demokrasi güçleri her şeyin farkında. Bazen lüzumsuz iç tartışmalara fazla enerji harcıyoruz, hatta patinaj yaptığımız oluyor. Ama tarihin akışı geri çevrilemez. Bu millet bu yükü artık taşımak istemiyor.

Hepimizi çalkantılı günler, ter ve gözyaşı bekliyor. Ama biliyorsunuz, biliyoruz, yolun sonunda selamet var. Sahaya çıkıyoruz. Kolları sıvıyoruz. Vatandaşla gözlerinin içine bakarak konuşuyoruz, oyunu kime verirse versin ona sarılıyoruz.

Ben de güzel ülkemizde ekmek, hürriyet ve adalet mücadelesi veren yüz binler, hatta milyonlardan biriyim. Yeni yılda neler yapacağımı kendi hesabıma, Bolulu hemşerilerim başta olmak üzere tüm dostlara arz edeyim:

- Artık İstanbul'dan çok Bolu'dayım. İzzet Baysal Mahallesi'nde bir ev kiralıyorum. İkametgâhımı da Bolu'ya alacağım. Cumhuriyet Halk Partisi'ne Bolu'da ikinci milletvekilini kazandırma mücadelemize en azından bir oyluk katkım olsun.

- Bolu'da daha fazla sahada olacağım. İstisnalar hariç, televizyon programlarına artık çıkmayacağım. Zamanımı, plan ve programımı bundan böyle farklı şekilde organize etmem gerekiyor. Beni ekranlardan çok sokaklarda göreceksiniz.

- Parti binamızda aday adaylığımı basın toplantısıyla açıklayarak insanların vaktini almak, kimseyi meşgul etmek istemiyorum (Ön seçim yapılacaksa o başka, o zaman elbette toplantı tertip edilir). Bana ne zaman il binasında açıklayacaksın, hadi artık açıkla, bir an önce açıkla diyen çok kişi oldu. Onları çok iyi anlıyorum ancak bu şehrin ahalisi beni zaten 2015'ten beri tanıyor, hem birbirimize değil bir an önce tüm halka hitap etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Lakin şunu da belirteyim; programım elverdiği ölçüde, partide aday adaylığını açıklayacak yol arkadaşlarımın toplantılarında hazır bulunacağım.

Başta basın mensupları olmak üzere herkese bir telefon uzaklığındayım. Teknolojinin sunduğu olanaklarla, sosyal medya üzerinden de her zaman iletişim kuracağız. Zaten sokaklarda sık sık karşılaşacağız, hep beraber çalışma yürüteceğiz. Tüm görüş, öneri ve eleştirileriniz başım gözüm üstüne.

Yolumuz açık olsun. Vira bismillah!