İşte o söyleşi
- Sayın Cop, Bolu'nun köy ve ilçelerinde geçen hafta yoğun bir faaliyet yürüttünüz hayır kampanyası çerçevesinde. Sahadaki manzara nedir?
- Sorunuza yanıt vermeden önce geçen pazar günü kongresini gerçekleştiren Eğitim Sen'in yeni yönetimini kutluyor ve kendilerine başarılar diliyorum. Bolu'da hem laik demokratik cumhuriyet için hem de emekçilerin hakkı hukuku için mücadele eden STK ve kitle örgütleri arasında Eğitim Sen ön planda yer alıyor. Kendileriyle bundan sonra da dayanışma içinde olmaya devam edeceğim.
Şimdi gelelim memleketin bir numaralı gündemine. Geçtiğimiz hafta Bolu'nun batı çıkışındaki köylerin yanı sıra Kıbrıscık, Gökçesu ve Mudurnu'da çalışma yürüttük. Buraların belediyeleri CHP'nin elinde fakat bu yanıltıcı olmamalı, genel seçimlerde iktidar partisi de ciddi oylar alıyor bu yerlerde.
- 2015'te Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verenlerin eğilimi nasıl, ne kadarı evet oyu kullanacak gibi görünüyor?
- Bu vatandaşlarımızın elbette bir kısmı evet oyu verir. Lakin açık açık hayır oyu vereceğini söyleyen Adalet ve Kalkınma Partisi seçmenleri olduğu gibi, kayda değer sayıda kararsız seçmene de rastladık. Hangi yerleşim yerinde olduğunu söylemeyeyim ama, iktidar partisinde sorumluluk sahibi olan bir vatandaşımız açık açık başkanlıktan değil parlamenter sistemden yana olduğunu, eğer aksayan yönleri varsa da parlamenter sistemi ıslah etmek gerektiğini söyledi. Tabii konumu gereği bu görüşlerini açık açık dile getirmesini beklememek gerekir, herhalde ortalıkta millete hayır oyu verin demiyordur. Ama hiç şüphe yok ki oy kabininde yalnız başına kaldığında vicdanını dinleyip hayır diyecek, yani bu anlaşılıyordu.
- Vatandaşın kafasındaki sorular ne, en çok neyi merak ediyorlar?
- Bugüne kadar genelde iktidar partisine oy vermiş yurttaşların temel sıkıntısı, paketin içeriğine dair bilgilendirilmemiş olmaları. Evet, kampanyasını yürütenler, 'evet'i savunamadıkları için, paketin içeriğini anlatmak yerine hayır kampanyasını kötülemeyi tercih ediyorlar. Sahada bunu çok net hissettik. Bizler evet çıkarsa olacakları anlattıkça bazı vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemediler, gözlerini faltaşı gibi açan bile oldu. Sahiden de böyle mi olacak dediler. Evet dedik, size bunlar anlatılmadı mı dedik. Hayır dediler.
- En çok nelere şaşırdılar?
- Cumhurbaşkanı istediği sayıda yardımcı atayabilecek, kimi neye göre atayacağı belli değil, Azerbaycan'da Aliyev'in karısını atamasına hepimiz güldük ama evet çıkarsa aynı şeyi yaşamayacağımızın hiçbir garantisi yok dedik. Özellikle de Başkan'ın ani ölümü halinde halktan tek oy almamış bir yardımcısının (ama hangisi belli değil tabii, birbirlerine düşerler muhtemelen) 45 gün ila 60 gün arasında bir süre boyunca o koltuğa oturup Başkan'ın tüm yetkilerini sınırsız biçimde kullanacağını söyledik. Ayrıca devletin başı partili olunca ilçelerde kaymakamla Başkan'ın partisinin ilçe başkanı arasında, illerde valiyle partinin il başkanı arasında güç ve yetki çatışması olacağından bahsettik. İstikrar diye diye tüm bir devlet teşkilatını allak bullak edecekler.
- Peki, vatandaşların en çok tepki verdikleri şey ne?
Atatürk'te bile olmayan meclisi dağıtıp seçime götürme yetkisinin vatandaş tarafından yadırgandığını söylemeliyim. Ama en çok tepki çeken mevzu, 18 yaşında milletvekili olunabilmesi ve bu çocukların askerlikten bu şekilde "kurtulacak" olması. Bunu iktidar partisi seçmenlerinin de vicdanı kabul etmiyor. Bizim gençlerimiz yeteneklidir, erkenden siyasete de atılırlar başarılı da olurlar, ama halkın çocukları 18 yaşında TBMM'ye seçilmeyecek. Ensesi kalınların, para babalarının çocukları milletvekili yapılacak ve bu sayede askerlikten kaçacaklar. Peki halkın çocuklarını bekleyen ne? İşte, ordumuz Ağustos'tan beri Suriye topraklarında ve bu yabancı diyardaki şehitlerimizin sayısı 100'e yaklaştı. IŞİD canileri 2 erimizi yakarak katletti fakat Türkiye'de IŞİD'ci olduğu bilinen birileri ellerini kollarını sallayarak geziniyor. Ensesi kalınların çocuklarını askerlikten kurtarma çabası halkın vicdanını yaralıyor.
- Araştırmalar MHP'lilerin büyük kısmının hayır diyeceğini gösteriyor. Siz evetçi MHP'liye rastladınız mı?
- Bir kişiye rastladım. Dört günde yalnızca bir kişiye.
- Bolu'daki referandum sonuçlarına dair tahmininiz?
- İl genelinde evet mi hayır mı önde bitirir, o konuda bir şey söyleyemem. Falcılık bizim işimiz değil. Ama merkez ilçede hayır oylarının önde bitireceğini düşünüyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 7 Haziran'da merkezdeki oyu yüzde 44'tü. 1 Kasım oyunu emsal olarak alamayız. Bir an için farz edelim ki o yüzde 44'ten hiç fire vermedi ki mümkün değil mutlaka verecektir. O takdirde bile 'evet'in, 'hayır'ı geçmesi için bunun üzerine 6 puan koyması lazım. Nasıl olacak bu iş? MHP tabanından o kadar oy gelebilir mi? Hiç zannetmiyorum. İlçelere bakacak olursak Kıbrıscık'tan hayır bekliyorum. Mudurnu, Mengen ve Seben'in en az ikisinden hayır bekliyorum.
Bir partinin Bolu il başkanı Cumhuriyetimizi "sürünmek" olarak gördüğünü ortaya koyar biçimde "Referandumda sandıkları patlatacağız, yoksa 90 yıl daha sürünmeye devam ederiz" demişti geçenlerde. Ben de Mudurnu'da bir kahvehanede "Kuvayi Milliyeci Mudurnu sandıkların patlamasına izin vermez, Kurtuluş Savaşı'nı bile kendi başına yöneten meclisimizin yetkilerinin tek adama devredilmesine geçit vermez" dedim. Nasıl bir alkış koptuğunu görmeliydiniz.
Röportaj: Sinan Cantürk
Yorum yazan arkadaş sen adam olsan adam gibi yorum yaparsın. Elestirirsin. Ama üslubun olur sen BURAK COP kadar memleket sevdalısı ol ondan sonra konuş..