Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)’nden Bolu için milletvekili aday adayı olan siyaset bilimci Doç Dr. Burak Cop, Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve son resmi rakamlara göre 43 bin üzerinde yurttaşımızın hayatını kaybettiği depremlerin sonrasında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği(TMMOB) Bolu İl Koordinasyon Kurulunu(İKK) ziyaret etti. TMMOB Bolu İKK Sekreteri ve Makina Mühendisleri Odası Temsilcisi Erol Perçin, İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi Nazmi Uçar, Mimarlar Odası Temsilcisi Uğur İlhan, Ziraat Mühendisleri Odası Temsilcisi Niyazi Kalfa ve meslek odası üyelerinin katıldığı görüşmede konuşan Burak Cop “Bugün burada olmak benim için büyük bir onur. Ama aynı zamanda da çok büyük bir keder yaşıyoruz. Çünkü Cumhuriyet tarihimizin en büyük, en korkunç doğal afetini yaşıyoruz. Muazzam bir bölgeyi etkileyen deprem sonucu telaffuz etmekte ve dile getirmekte bile zorlanıyorum ama belki ölüm sayılarının altı basamaklı sayılara ulaşabileceği kadar büyük bir felaketle karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
‘KONUŞMAKTAN ÇOK ÖĞRENMEYE GELDİM’
Ülkede yaşayan herkesin gündeminin deprem olduğunu vurgulayan Cop, 1999 depremlerini yaşayan ilimizin sırasını savmadığı görüşünü dile getirerek “Bolu'da bu risk her zaman yüksek bir şekilde var. Deprem konusunun önümüzdeki seçime doğruda, önümüzdeki seçimden sonrada sürekli gündemde olması ve memleketteki bütün ekonomik, siyasal ve sosyal adımların bu gerçeklik dikkate alınarak atılması gerekiyor. Bu dönem aslında siyasetçilerin konuşmaktan çok dinlemesi gereken bir dönem. Aslında ben bugün burada konuşmaktan çok dinlemeye geldim. Konuşmaktan çok öğrenmeye geldim.” şeklinde konuştu.
Bolu Belediyesi ile TMMOB ve bağlı odalarının verimli bir işbirliği içerisinde olduğunu ve bu işbirliğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Burak Cop konuşmasında “Bildiğim kadarıyla, yaklaşık 9 aydır Belediyemiz ile TMMOB’ya bağlı İnşaat Mühendisleri Odası İl Temsilciliği arasında ortak çalışmalar yürütülüyor ve ortak bir proje inceleme komisyonu kurulmuş durumda. Bunun yanında Bolulu inşaat mühendisleri Türkiye’ye de çok iyi bir hizmette bulunmuş bir topluluk. 1999 depremlerinin ardından, güçlendirme uygulanacak binalar hakkındaki esasların oluşturulmasında, bu esasların 2007 yılındaki yönetmeliğe girmesinde Bolulu mühendislerin katkısı oldu. Dolayısıyla Bolu’daki inşaat mühendisleri ve diğer mühendislerde bu şekilde bir kamu hizmetini de memleket için gerçekleştirmiş durumdalar.” ifadelerine yer verdi.
‘BOLU DEPREM FARKINDALIĞI YÜKSEK BİR ŞEHİR’
Diğer illere nazaran Bolu’nun görece deprem farkındalığı yüksek bir kent olduğuna değinen Cop, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın da gerekli duyarlılığı gösterdiğini ifade ederek “Ayağının tozuyla deprem bölgesinden geri dönüşünde yaptığı açıklamada kolonu kesilmiş binaların tespit edileceği ve bunların mühürlenmesi gerektiğine dair bir açıklaması olmuştu. Bunun yanı sıra basından takip ettiğimiz kadarıyla mikro bölgeleme adı verilen bir çalışmanın mart veya nisan ayında Belediye Meclisinde karara bağlanacağını öğreniyoruz. Ve böylece Bolu’da zeminin yeniden inceletilmesi ve en geç bir yıl içinde bu işin tamamlanması, bu konuda Türkiye’nin en yetkin üniversitelerinden birine yetki verilmesi söz konusu. Bunlar çok olumlu girişimler.” dedi.
‘HALKA KARŞI BİR GÖREVDİR’
Burak Cop, Bolu’daki merkezi idare temsilcilerinin, yerel idarecilerin ve meslek odalarının işbirliği içerisinde hareket etmesinin halka karşı bir görev olduğunun altını çizerken “Gönül ister ki merkezi idarenin kentteki temsilcileri de bu iş birliğinin parçası olsun. Sayın Valimiz de bunun parçası olsun. Çok isteriz ama ne yazık ki depremden bu yana Sayın Valimizin yaptığı açıklamalar ve tercihleri bu konuda yeterli bir işbirliği veya duyarlılığın gösterilmediğini bize sergiliyor. Depremden sonra Sayın Vali Erkan Kılıç’ın, Bolu’da yaşayan herkesin yaşadığı binanın kontrolünü yaptırmak zorunda olduğu açıklaması vardı. Doğrudur imkânı olanlar, parası olanlar, bu konuda bir olanağı olanlar bunu yapmalı şüphesiz, ama bu işin öyle bireysel, münferit bir takım apartmanların bir takım daire sahiplerinin binamızı kontrol ettirelim demesiyle çözülmeyeceği de çok açık. Ancak kamu odaklı bir politikayla Bolu’da ve Türkiye’nin her yerinde bu mesele çözülebilir.” ifadelerini kullandı.
‘DEĞİŞECEĞİNE İNANIYORUM’
Başta 1999 depremlerinin ardından Özel İletişim Vergisi olmak üzere, halk üzerindeki vergi yükünün çok ağır olduğunu dile getiren Cop “Vergisini veren, tüm yurttaşlık görevlerini yerine getiren halkımızın, güvenliği söz konusu olduğunda, enkaz altından kurtarılması gerektiğinde, ihtiyaç duyduğu hizmetleri alamadığını biliyoruz. Söz gelimi Bolu Belediyesinin ‘askıda konserve’ uygulamasının Valilik tarafından durdurularak, bırakın iş birliği, işleyişi yokuşa süren ve halka yardım etmek isteyenlerin önünü kesen bir anlayışla karşı karşıyayız. Fakat bunun da böyle devam edeceği kesin değil. Bu da değişebilir, değişecektir. Değişeceğine de inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
PERÇİN: ‘ASRIN İHMALİ’
CHP’den Bolu için milletvekili aday adayı olan siyaset bilimci Doç Dr. Burak Cop’un ardından konuşan TMMOB Bolu İKK Sekreteri Erol Perçin ziyaretleri dolayısıyla Cop’a teşekkür ederek “Depremlerin ardından geride 18 gün bıraktık. Bölgedeki arama kurtarma çalışmaları artık yerini enkaz kaldırma çalışmalarına bıraktı. Tabi ki de asrın felaketini, asrın afetini yaşadık ama bunun yanında da asrın ihmalinin de gözler önüne serildiğini açıkça ifade edebiliriz.” dedi.
TMMOB’ye bağlı tüm birimlerin yaşanan depremin ilk saatlerinden beri başta arama kurtarma olmak üzere, oluşturdukları koordinasyon merkezlerinde yardımlaşma ve dayanışma süreçlerinin bir parçası olduklarını ifade eden Perçin “Elbette geride bıraktığımız 18 gün içerisinde yaşadığımız, tanık olduğumuz birçok şeyi ayrıca yorumlayabilir, yaşanan ihmalkârlığı, koordinasyonsuzluğu detaylıca gözler önüne serebiliriz. Ama esasen şuna değinmek gerekiyor. Çok uzun bir süredir, 1999 depremlerinin üzerinden geçen yaklaşık çeyrek asırdır, TMMOB ve bağlı odaları yaşanacak afetlere ilişkin alınması gereken tedbirler için birçok çalışma yaptı, birçok rapor yayımladı. Bunlarla birlikte yaptığı açıklamalarda, tüm uyarılarını yetkili kurumların yanı sıra, kamuoyunun bilgisine de sundu. Dolayısıyla deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak yaşanabilecek felaketleri, bu felaketler öncesi riskleri azaltmak için atılması gereken adımları, bugüne kadar eksiksiz bir şekilde tarif etti.” ifadelerini kullandı.
‘TMMOB VE BAĞLI ODALARI KAMU KURUMU NİTELİĞİNDE BİR MESLEK KURULUŞUDUR’
TMMOB Bolu İl Koordinasyonu olarak başta deprem olmak üzere, meslek alanlarından doğru birçok konuda kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştıklarını belirten Perçin konuşmasında “Gelgelelim başta merkezi idare olmak üzere, birçok kentte yerel idarelerin dahi teknik süreçlere dâhil etmediği yegâne yapılar meslek odaları oldu. Meslek odalarımızın birçok yanlış proje karşısında durmasından endişe duyan anlayış, maalesef bilimsel ve teknik süreçlerden TMMOB ve bağlı odalarına el çektirerek endişelerini çözmeye çalıştı. Açıkça hatırlatmak gerekir ki TMMOB anayasaya bağlı olarak kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. O nedenle burada yönetici olan bizlerin, en aşağıdan yukarıya kadar, temel sorumluluğu, öznesine insanı, yaşamı ve toplumsal öncelikleri koyan kamusal bir çıkar anlayışını öncelemektir.” ifadelerine yer verdi.
‘BİLİM VE TEKNİK SAF DIŞI BIRAKILDI’
Bilim ve tekniğin çizgisinde halkın çıkarları için birçok uyarıda bulunduklarını söyleyen Perçin “Başta imar barışı adı altında verilen kararlar. Dünyada hemen hemen hiçbir deprem bölgesinde adı bile duyulmamış böylesi bir uygulamayla güvenliği tartışmalı yapıların afla kullanılır hale getirilmesine tanık olduk. Dedik ki imar barışı gibi bir uygulama olamaz, yapılmasın. Dedik ki yapı denetim süreçleri kamusal bir anlayışla düzenlensin. Buradan hareketle mevzuatın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdik. Kent planlama süreçlerinde sadece meslek odalarının da değil, kentin ilgili tüm paydaşlarının sürece dâhil olması gerektiğini ifade ettik. Üstüne üstlük meslek alanlarımızla ilgili neredeyse tüm konulardan el çektirildik.” dedi.
6303 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun hakkındaki uygulamalara değinen Erol Perçin “Risk altındaki alanların dönüştürülmesi amacıyla yapı güvenliğini esas kılması gereken kanun, uygulayıcıları dolayısıyla bir avuç sermayedarın güçlenmesine olanak sağlayan bir rant anlayışına dönüştü. Gerek imar planları, gerek imar değişiklikleri ve gerekse de daha geniş anlamda kent planlarının oluşturulmasında rant odaklarının çıkarları gözetildi, bilim ve teknik saf dışı bırakıldı. Bugün karşılaştığımız yıkımın temel nedenlerinden birisi de maalesef bu anlayıştır.” şeklinde konuştu.
‘GÜVENLİ BİR KENT, GÜVENLİ BİR YAŞAM MÜMKÜN’
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından, birinci derecede deprem bölgesi olan ilimizde halkın tedirgin olduğunu belirten Perçin “TMMOB Bolu İKK olarak, başta birliğimize bağlı İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası deprem öncesi riskleri azaltmak ve yeni yapılarda ilave güvenlik tedbirlerinin sağlanması için üyeleriyle birlikte teknik güncel çalışmaları sürdürüyorlar. Zeminden çatıya kadar yapı güvenliği için ilave tedbirler alınması noktasında yürütülen bu çalışmalar, başta yerel yönetim olmak üzere şüphesiz ki kentin ilgili tüm paydaşlarının koordinasyonuyla hayata geçirilebilir.” ifadelerini kullandı.
‘GÜVENLİ YAŞAM İNSANİ BİR HAKTIR’
TMMOB Bolu İl Koordinasyonu olarak Bolu Belediyesi ile 2019 yılından bu yana yürütülen bir işbirliği çalışması olduğunu vurgulayan Perçin “Bu çalışmaları o tarihte imzaladığımız bir protokol aracılığıyla sürdürüyoruz. Ayrıca son 9 aydır İnşaat Mühendisleri Odamızın mesleki denetim esasına dayalı çalışmaları var. Yani mümkün mertebe meslek odaları sürecin içerisine ne kadar dahil edilirse şunu çok rahat görebiliyoruz. Güvenli bir kent ve güvenli bir yaşamı tesis edebilmek ancak böyle mümkün. Ayrıca bir bireyin güvenli bir binada sağlıklı bir yaşam sürdürmesi insani bir haktır. Bu bir lütuf ya da lüks değildir. İnsanların güvenli yapılarda yaşamasını sağlamakta başta merkezi idare olmak üzere ülke ve kent yönetiminde görevli herkesin bizatihi sorumluluğundadır.” dedi.
Yaklaşan 2023 seçimlerinde bilimi ve tekniği önemseyenlerin ülke idaresine aday olması gerektiğini dile getiren Perçin’in, ziyaretleri dolayısıyla Burak Cop’a teşekkür etmesinin ardından görüşme son buldu.