23 Kasım 2022 tarihinde Düzce İli Gölyaka İlçesinde Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre 6,0 büyüklüğünde meydana gelen deprem hakkında açıklamalarda bulunan TMMOB Bolu İKK Sekreteri Perçin “Öncelikle afetlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygıyla anıyor; yaralıların biran önce iyileşmesi ve yaraların sarılmasını diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Binlerce yurttaşımızın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı ve yüz binlerce yapının hasar aldığı 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin üzerinden geçen 23 yılın ardından Düzce’de yaşanan depremin yeni felaketler konusunda bir uyarı niteliği taşıdığını belirten Perçin “Yurttaşlarımızın haklı olarak depreme hazırlık konusundaki endişelerini yeniden yükseltmiştir.” dedi.
“İMAR AFLARINDAN VAZGEÇİLMELİDİR”
12 Kasım depreminin yıl dönümünde olası bir depreme karşı yapılan “çök-kapan-tutun” tatbikatının kamuoyunda depreme karşı duyarlılığı artırdığını ifade eden Perçin “Kamuoyunun deprem anında bilinçli olması konusunda çalışmalar yapılması anlamlı olmakla birlikte, deprem öncesi hazırlıklarda ülkemiz açıkça sınıfta kalmıştır. Yapıların depreme karşı güvenliğini tesis etmek için tasarım, inşa ve denetim süreçlerinin doğru ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi esastır. Güvenli yapı ve yaşam çevreleri oluşturulması için; bilimsel bir planlamaya dayalı olarak afet risklerinin azaltılması için kamu yararı doğrultusunda ve çevre değerlerini gözeten programlar ivedi olarak yürürlüğe sokulmalıdır. Bu bağlamda kaçak ve kuralsız yapılaşmayı özendiren, deprem ve afetlere karşı sorunlu yapılaşmaları yasallaştıran imar aflarından vazgeçilmelidir.” şeklinde konuştu.
“YAPI STOKU TARANMALIDIR”
İlimizdeki kamu binaları, öğrenci yurtlarında yapı güvenliği için risk oluştursun oluşturmasın hasar meydana geldiğini söyleyen Erol Perçin “Bu görüntüyle birlikte kentimizde henüz okul binalarında dahi aylar önce başlayan güçlendirme çalışmalarının tamamlanamamış oluşu, kamu yapılarının güvenliği konusunda endişemizi arttırmaktadır. İlimiz ve Türkiye’nin mevcut yapı stoku tam bir bilinmezlik içindedir. Olası bir büyük depremde yapıların nasıl etkileneceği şüphelidir. Hal böyleyken deprem önlemi olarak yapılması gereken en önemli faaliyetlerden biri yapı stokunun taranmasıdır. Belediyeler tarafından yapı stoku taranarak depreme hazırlık konusunda önemli bir adım atılabilir.” ifadelerini kullandı.
“MÜHENDİSLİK HİZMETLERİ İNŞA SÜRECİNDE MALİYET KÜLFETİ DEĞİLDİR”
1999 depremlerinden sonra, güvenli ve sağlıklı bir yapılaşma ve çevre için nelerin yapılması, ne tür önlemlerin alınması gerektiği konularında kamu kurumlarınca birçok çalışma yapıldığını belirten Perçin “Büyük çoğunluğu 2017 tarihinde bitirilmek üzere 2023 yılında tamamlanması hedeflenen çalışmalar Bakanlar Kurulu Kararı olarak 18.08.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiş olmasına rağmen gelinen aşamada ciddi bir ilerleme kat edilmediği görülmektedir. Üstelik rapora göre çoktan tamamlanması gereken yapı stokunun taranması konusunda, 2020 yılında TBMM’de kurulan Deprem Komisyonunun raporuna yansıdığı kadarıyla yapı stoku taramasının yönteminin bile nasıl olması gerektiğinin belirlenmediği anlaşılmıştır.” açıklamasında bulundu.
Yapı envanterinin taranması, kentsel dönüşümün yapı güvenliği için gerçekleştirilmesi, kamusal bir yapı denetimi sistemin kurulması gerekliliğini vurgulayan Perçin “Mühendislik hizmetlerinin inşa sürecinde maliyet külfeti olarak değil özne olarak görülmesi, mühendislerin meslek odalarınca belgelendirilmesi, imar aflarıyla ruhsatlandırılan kaçak yapılara gerekli inceleme ve uygulamaların yapılması, şantiye şefliğinin tam zamanlı olarak yapılması başlıca önlemlerdir.” diye konuştu.
TMMOB BOLU İKK: UYARIYORUZ
Perçin “TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu olarak bir kez daha yerel ve merkezi tüm yöneticileri, kamu kurumlarını uyarıyor; deprem bölgesinde bulunan ülkemizde tüm yurttaşlarımızın deprem korkusu duymadan güvenle yaşayabileceği bir gelecek için, harekete geçmeye davet ediyoruz.” dedi.