KESK:ENFLASYON SON 20 YILIN REKORUNU KIRDI!

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Bolu Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit,Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yüzde 69,97 olarak açıkladığı nisan ayı enflasyon verileri ile ilgili yazılı açıklama yaptı.Koçyiğit, bu verilerin Türkiye’de hayat pahalılığında son 20 yılın rekorunun kırıldığının göstergesi olduğuna dikkat çekti.

KESK:ENFLASYON SON 20 YILIN REKORUNU KIRDI!

Haber:Ahin ASLAN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayı enflasyon verilerini yüzde 69,97 olarak açıkladı. TÜİK'in açıkladığı verilere tepki gösteren KESK Bolu Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit, yazılı bir açıklamada bulundu.
Açıklamada, "Sadece tüketici enflasyonu değil, üretici enflasyonu da rekor üstüne rekor kırmaktadır"denildi. 

"TEMENNİLERDEN İBARET AÇIKLAMALAR"
'Enagrup verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 156,86'ya ulaşmıştır' diyen Koçyiğit, "ENAGRUP verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 156,86’ya ulaşmıştır. Her şeyden önemlisi yaşamsal ihtiyaçlarımız için kullandığımız her şeye zam sağanağı devam etmesine, enflasyon rekor üstüne rekor kırmasına rağmen ülkeyi yönetenler hayat pahalılığını engellemeye dönük hiçbir önlem almamakta, hiçbir program açıklamamaktadır. Bunun yerine 84 milyon sadece dilek ve temennilerden ibaret açıklamalarla oylanmak istenmektedir"ifadelerine yer verdi.

Koçyiğit açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Araştırma birimimiz KESK-AR verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 5 bin 529 TL’ye, yoksulluk sınırı 18 bin 12 TL’ye ulaşmıştır. Buna göre, yaklaşık 10 milyon asgari ücretli çoktan açlık sınırının altında kalmıştır. Bugün itibari ile ortalama 4 bin 674 TL olan ortalama kamu emekçisi emeklisi maaşı da açlık sınırı altında kalmıştır. 20 yıl önce asgari ücretin 3 katına denk gelen ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün 1,1 katına yani neredeyse asgari ücret seviyesine gerileyerek 6 bin 623 TL’de kalmıştır. Dolayısıyla ortalama kamu emekçisi maaşı ile açlık sınırı arasındaki makas alabildiğine kapanmıştır.

Tablo ortadadır. Altı milyon kamu emekçisine ve emekliye TÜİK enflasyonu dayatılan 6. dönem “toplu sözleşme” çoktan kadük olmuştur. Gittikçe ağırlaşan koşullarda hiç kimsenin 6 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin yılın başında yapılan yüzde 7,5 sefalet zammı ile yetinmesini istemeye hakkı yoktur. Maaş artışlarımızı TÜİK enflasyonuna göre belirleyen “toplu sözleşmelere” imza atarak kamu emekçilerinin ve emeklilerinin sefalete itilmesine sebep olanlar bugün aylık ya da üç aylık eşel mobil sistemi önermektedir.

Oysa sürekli dikkat çektiğimiz üzere yaşadığımız gerçek enflasyon TÜİK tarafından açıklanan verilerin en az iki katı bir hayat pahalılığı yaşandığını ispatlamaktadır. Bu durumda aylık ya da olmadı üç aylık TÜİK enflasyon rakamlarının maaşlara yansıtılmasını talep etmek milyonlarca emekçiyi “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” politikasının bir ürünü olmaktan öteye geçemeyecektir. Tek çözüm temmuz ayını beklemeden tüm kamu emekçilerinin, emeklilerin maaşlarını insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çekmekten, evrensel sendikal normlara uygun grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme sistemini hayata geçirmekten geçmektedir. 

Bunun için, tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, KDV tamamen kaldırılmalıdır. Tükettiğimiz her şeye zam olarak yansıyan akaryakıt ürünlerinde ÖTV ve KDV sıfırlanmalıdır. İlk aşamada: Sadece geçtiğimiz dört ayda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesi için maaşlarımız 2022 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 2 bin 200 TL artırılmalı, ardından maaşlarımıza dört aylık enflasyon farkı (yüzde 24,21) eklenmelidir. İkinci aşamada: Temmuz ayında en düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayı beklenmeden hemen toplanmalı, asgari ücret insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılmalıdır. Bayramlarda tüm çalışanlara net asgari ücret tutarında bayram ikramiyesi verilmelidir. Halkın, emekçilerin cebinden alıp, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın aracı olan Kamu Özel İş birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler sonlandırılmalıdır. Özelleştirmeler iptal edilmelidir. Başta enerji üretim ve dağıtım şirketleri olmak üzere özel sektöre peşkeş çekilen tüm işletmeler, fabrikalar kamulaştırılmalıdır.”

Güncelleme Tarihi: 06 Mayıs 2022, 13:15
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER