SİYASET BİLİMCİ FATİH YAŞLI İLE TARİHÇİ BARIŞ ZEREN RUSYA-UKRAYNA KRİZİNİ DEĞERLENDİRDİ

Tarihçi ve araştırmacı Barış Zeren ile siyaset bilimci Fatih Yaşlı’nın katılımı ile Bolu Belediyesi Necip Fazıl Kültür Merkezi’nde ”Emperyalizm ve Savaş:Ukrayna Krizi Aynasında Dünya ve Türkiye” konulu söyleşi gerçekleştirildi.

SİYASET BİLİMCİ FATİH YAŞLI İLE TARİHÇİ BARIŞ ZEREN RUSYA-UKRAYNA KRİZİNİ DEĞERLENDİRDİ

HABER: Ahin ASLAN

Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanımasının ardından doruğa çıkan çok aktörlü Kiev-Moskova geriliminin yerini savaş aldı. Siyaset ve tarih alanında nitelikli değerlendirmeleri ile bilinen tarihçi-araştırmacı Barış Zeren ile siyaset bilimci-yazar Fatih Yaşlı’nın, Rusya-Ukrayna krizini tüm yönleri ele aldığı söyleşi düzenlendi.

Eğitim Sen Bolu Şubesi tarafından dün akşam saatlerinde Bolu Belediyesi Necip Fazıl Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşi yoğun bir katılımla gerçekleşti.

“BARIŞ OT DEĞİL Kİ YEŞERSİN”
Moderatörlüğünü Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici’nin yaptığı söyleşi yaklaşık 1 buçuk saat sürdü. Etkinliğinin açılış konuşmasını yapan Gezici, “Emperyalizm ve Savaşı dünya ve Türkiye ekseninde değerli hocalarımızla birlikte konuşacağız. Hepimiz burada aslında savaşa karşı hayır barış hemen şimdi sloganları atıyoruz ama Brecht’in de dediği gibi ‘barış ot değil ki yeşersin’. Dolayısıyla tersten savaşın nedenlerini konuşurken Dünya’da kalıcı bir barışın tesisi için meseleye nasıl bakılmasından gerektiğini anlamaktan geçiyor” diyerek sözü Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Yazar Fatih Yaşlı’ya bıraktı.

“BATI,RUSYA’YI SÖMÜRGE HALİNE GETİRDİ”
Rusya-Ukrayna savaşının tarihsel sürecine ilişkin bilgi veren Siyaset Bilimci Yazar Fatih Yaşlı, “Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Batı şöyle bir stratejiyi geliştirdi:Sovyetler Birliği dağıldı, sosyalizm çözüldü ve bu yüzden de askeri politikalardan vazgeçmek yerine özellikle eski Sovyet coğrafyasında yani balkanlarda adım adım bu ülkeleri serbest piyasa ekonomisine monte ederken bir yandan da NATO şemsiyesinin altına aldı. Askeri üsler açarak Rusya’yı çevrelemeye devam etti. Bunlar olurken Rusya, Sovyetlerin dağılmasının ardından yalpaladı. Yani Rusya, inanılmaz bir kapitalist talana açıldı. Yer altı ve yerüstü kaynakları sömürüldü. Batı,Rusya’yı yeni sömürge haline getirdi”diye konuştu.

“ÖNCE BÖLGESEL GÜÇ,SONRA KÜRESEL GÜÇ”
Özellikle Putin’in yönetime gelmesi ile birlikte yeni bir Rus devlet aklının şekillendiğini söyleyen Yaşlı, “Bu Rus devlet aklı, önce Rusya’yı tekrar bir bölgesel güç, sonrada küresel bir güç haline getirmek için çeşitli adımlar atılmaya başlandı. Adımların somutlaştığı mesele:2008 yılındaki Gürcistan müdahalesi oldu. 2008’den itibaren Rusya, kendi yaşam alanındaki coğrafya bundan sonra kolay kolay rejim değişikliklerinin yapılamayacağını batıya göstermiş oldu”dedi.

“HALK CUMHURİYETLERİ İLAN EDİLDİ”
Sözlerine Ukrayna’nın yakın tarihi hakkında bilgi verdikten sonra 2014’te Avrupa Birliği’nin ve Amerika’nın doğrudan desteklediği bir ayaklanma ile tekrar batı yanlısı bir rejimin iktidara geldiğini söyleyen Yaşlı, “Bu karşı hamlenin yansıdığı coğrafyalardan biri de Ukrayna. Ukrayna’da önce batıcı bir rejim başa geldi. Sonrasında bu batıcı rejimin yerine tekrar Rus yanlısı bir yönetim iş başına geldi. Rusya’nın buna yanıtı Kırım’ın yapılan bir oylama ile Ukrayna’dan bağımsızlığını gerçekleştirmesi oldu. Aynı şekilde Donbass ve Luhangs’ta halk cumhuriyetleri ilan edildi. Bu cumhuriyetler aslında fiilen özerk bölgeler haline geldi” diye belirtti.

“DİPLOMASİ MASASI FİİLİ OLARAK DAĞITILDI”
Zelenski’nin iktidara gelişi ile bu sorunların çözüleceğine dair bir inancın ortaya çıktığını kaydeden Yaşlı, “Çünkü Minsk protokolleri yapıldı. Fakat Ukrayna’da neo-nazi gruplar ve milliyetçi gruplar bu protokollerin hayata geçirilmesini engelledi.Diplomasi masası fiili olarak dağıtıldı. Dolayısıyla Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin tarihsel arka planına baktığımızda NATO genişlemesine, batının Rusya sınırlarına doğru ideolojik, askeri, politik, ekonomik olarak genişlemesine Rusya tarafından verilen bir yanıt var karşımızda. Şuan gördüğümüz şey bir yandan batının Rusya’yı çevreleme politikasının son bir senedir derinleştirmesi ve Rusya’nın da buna yanıt vermesi” diyerek sözlerini noktaladı.

Rusya ve Ukrayna arasından uzun yıllardır var olan krizi Rusya tarafından ele alan tarihçi ve araştırmacı Barış Zeren, Rusya’nın 1990’lardan beri politikasının ‘verkurtulculuk’ olduğunu belirtti.

“BATI,RUSYA’NIN ENTEGRASYON ÇABALARINI OYALADI”
Verkurtulculuk ifadesini “Yani buralar bize yük oluyor bir şekilde elden çıkaralım” diyerek açıklayan Zeren, “Sovyet Rusya, bunu bir fiil yaptı. Gorbaçov döneminde yaptı. Öncelikle Doğu Almanya’yı bıraktı daha sonra da Doğu Avrupa’yı. Bu o kadar keskin bir politikadır ki batıyı bile şaşırtmıştı. Buna literatürde ‘hediye politikası’ deler. Bu geri çekilme 1999 gibi son buldu. Neden son buldu? Birincisi nedeni: Yugoslavya’daki savaş, NATO’nun hamlelerinin kendini göstermesi.Fakat en önemli neden Rusya’nın kendi içindeki tartışmalarıdır. Rus eliti, dünya ekonomisinde olmak için her türlü tavizi vermeye hazırdı. Rusya’nın entegrasyon çabalarını aslında batı bir şekilde oyalamıştır. Çünkü batı ekonomileri başka bir evrim içinde. Dolayısıyla Rusya, batılılaşma ekonomisinde geri kalmıştır. Batı liberalizmi olarak Rusya’nın bir deneyimi olamamıştır. Sovyetlerden aldığı mirası hızla çarçur etmiştir”diyerek Rusya’da endüstrisizleşme sürecinin başladığını vurguladı.

“RUSYA,İLK DEFA PUTİN DÖNEMİNDE BU KADAR KÜÇÜLDÜ”
Rusya’da yaşanan büyük ekonomik çöküntülerle ve batı tarafından desteklenen çeşitli terör hareketleri ile travmanın şiddetini daha da arttırdığını belirten Zeren, “Rusya’nın şuan ki sınırları Brest-Litovsk anlaşmasının sınırlarıdır. Yani I.Dünya Savaşı’nın kaybetmiş Rusya’nın sınırlarıdır. Rusya, tarihte ilk defa Putin döneminde bu kadar küçüldü. Batının ekonomik, siyasi ve askeri ilerlemelerine karşı Rusya’nın giderek daraldığını ve çok önemli sahalardan çekildiğini gördük. 2014’te Rus yanlısı Ukrayna başkanı Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyon anlaşmasını reddettiği için ayaklanma çıktı. Enteresan olan şu: Nasıl olur da Rusya tarihi merkezini batıya bırakmıştır. Bu herkesi şaşırtmıştır. Bu tavizi de ekonomi politik açıdan bakarak anlayabiliriz”dedi.

“TAMPON ÜLKE KURULACAK”
‘Verkurtulculuk’ politikasının Putin döneminde ‘milliyetçi verkurtulculuk’ halini aldığını ifade eden Zeren, “Bu şu demek: Biz kaybettiğimiz yerlerdeki Rus nüfusunu ve nüfuzunu koruyarak burada siyasi bir odak oluşturacağız. Rusya’nın Ukrayna savaşındaki konsepti de budur. Dolayısıyla niyeti Ukrayna’nın tamamını almak değil ama herhalde elinde imkan varsa yapar onu bilemem. Konsepti, Rus nüfusunun yoğun olduğu yerlerde yani Donbass, Kırım’ı bırakacaksınız diğer yerlerde de nötr bir rejim kurulacak.Bir tür tampon ülke kurulacak. Dolayısıyla Rusya’nın Sovyetlerin olduğu coğrafyaya açılma isteğinde mi bunu tartışırız ama bu kapasite yok şuan. Rusya, şuan gerçekten batının askeri ilerlemesine bir baraj örmeye çalıştı” dedikten sonra Rusya’nın entegre olma çabalarının emperyalizm nedeniyle gerçekleşmediğinin altını çizdi.

“RUS GEMİLERİNİ ENGELLEMEK SAVAŞ GÖZLEMCİLİĞİDİR”
Son olarak Montrö Sözleşmesi tartışmaları hakkında konuşan Zeren,”Oraya büyük filoların geçmesine izin verdiğiniz an Montrö bitmiştir. AKP’nin dar çıkar menfaatlerini Rusya’yı çok fazla karşısına almayı engelliyor ama şimdilik. Fakat kamuoyunda muhalefet yayın organlarında tehlikeli bir durum var. Montrö’den Rus gemilerine kapatılması konusunda hükümete baskı yapılması için yazılar çıkıyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bence Türkiye’de ki solun ve emek yanlısı güçlerin elindeki en büyük tehlike bu tip bir muhalefetle aynı yerde görünmektir. Çünkü bunların Türkiye’yi nasıl marjinal bir hale koyacağını kestiremiyorum. Montrö’de Rus gemilerin geçmesini engellemek büyük bir savaş gözlemciliğidir” diyerek tehlikeli bir duruma dikkat çekti.

Söyleşi, konuklara teşekkür edildikten sonra son buldu.

Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2022, 19:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER