SOL Parti, okulların pazartesi günü açılmasının hemen öncesinde Türkiye genelinde “Eşit, parasız, laik eğitim istiyoruz” eylemleri gerçekleştiriyor.
Bolu'da da İzzet Baysal Caddesi'nde 3 gün boyunca stant açan SOL Parti Bolu İl Örgütü, bugün saat 17.00'de "Eşit, parasız, laik eğitim istiyoruz" pankartı ile basın açıklaması düzenledi. "Parasız, kamusal, demokratik eğitim" ve "Eğitim haktır,satılmaz" sloganlarının ardından üyeler adına açıklamayı Mudurnu İlçe Başkanı Sinan Cantürk okudu.Eğitimde yaşanan sorunlar için 12 acil talep dile getiren Cantürk, acil talepler içinde, ailelere eğitim yılı başlamadan okul masrafları için nakit desteği verilmesi, öğrencilerin okulda ücretsiz bir öğün yemeğe ve sağlıklı içme suyuna erişimi, tüm öğrencilere okula toplu taşımayla ücretsiz ulaşım hakkı tanınması gibi başlıkların yer aldığını söyledi.
AKP'nin ekonomi politikalarıyla yoksullardan zenginlere büyük bir servet transferi gerçekleştirildiğini kaydeden Cantürk, "Mega şirketler büyük kar oranlarına ulaşırken emekçi halk zamlar altında inim inim inletiliyor. Doğalgaz ve elektriğe yapılan yeni zamlarla enerjiye erişmek de imkânsız hale geliyor. Gıdadan barınmaya, ulaşımdan eğitim ve sağlığa en temel insani ihtiyaçlar dahi karşılanamıyor"dedi.
Okul öncesi masrafların geçen yıla göre en az üç dört kat arttığna dikkat çeken Cantürk, "Bütçeden eğitime ayrılan kaynaklar son derece sınırlı. Ülkenin kaynakları tarikatlara, cemaatlere, bir avuç haramiye aktarılırken kamu okullarının masrafları yoksul ailelerin sırtına yükleniyor. Kamu okullarında bu yıl beslenmeden ısınmaya kadar devasa sorunların yaşanacağı bugünden görünüyor. Devlet, bu konuda hiçbir tedbir almazken okullar bağış adı altında masrafları ailelerden karşılamaya yöneliyor. Kamu okulları dahi bir anlamda paralı okullar haline getiriliyor. Onların çocukları lüks ve şatafat içinde yaşasın diye halkın çocukları nitelikli ve eşit bir eğitim imkanına sahip olamıyor"diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı’nın özel okul sahibi; Sağlık Bakanı’nın özel hastane sahibi olduğu bu şirketler düzeninde tüm kaynaklar da özel okullara aktarıldığını ifade eden Cantürk, "Eğitim ve sağlık herkes için eşit bir haktır. Devlet, tüm yurttaşlarının eğitime eşit erişimini güvence altına almalı, eğitim her düzeyde ücretsiz olmalıdır.Bir hak olması gereken eğitim bu piyasa düzeninde bir ayrıcalığa dönüştürülüyor. Bu asla kabul edilemez. Özel okullar kamulaştırılmalıdır"şeklinde konuştu.
AKP iktidarının yıllarca ülkenin kaynaklarını tarikatlara ve özel yurt sahiplerine aktardğını belirten Cantürk, "Devlet barınma sorununa yanıt verecek şekilde yurt yapmadı.barınma krizinin nedeni AKP’nin izlediği bu özelleştirmeci ve gerici politikalardır. Çözüm ise kamucu bir anlayışla devletin yeterli yurt imkanı sağlaması ve barınmanın her düzeyde parasız olmasıdır. AKP yoksul öğrencileri bilinçli olarak tarikat yurtlarına mecbur etmektedir. Tarikat karanlığının çocuklarımızın üzerine nasıl çöktüğünü Ensar’larda, Aladağ’larda yaşadık" ifadelerinı kullandı.
"Eşit, parasız ve laik eğitim hakkımızdır" diyen Cantürk, şunları söyledi:
*Milyonlarca aile derin yoksulluk nedeniyle çocuğunun okul ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelmiştir. İhtiyaç duyan ailelere eğitim yılı başlamadan okul masrafları için nakit desteği verilmelidir.
*Tüm kademelerdeki öğrencilerin okulda ücretsiz bir öğün yemeğe ve sağlıklı içme suyuna erişimi sağlanmalıdır. *
*Tüm öğrencilere okula toplu taşımayla ücretsiz ulaşım hakkı tanınmalıdır.
*İhtiyaç duyan tüm öğrencilere ücretsiz ve koşulsuz kamusal barınma hakkı tanınmalıdır.
*İhtiyaç duyan tüm öğrencilere koşulsuz ve karşılıksız burs bağlanmalıdır.
*Yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalan, mevsimlik işçilik yapan çocuklara sosyal koruma programı uygulanmalı; okula devamları için nakit desteği ve burs verilmelidir.
*Okullarda velilere yüklenen bağış, ödeme, borç vb. kalemlerin tümü ortadan kaldırılmalıdır.
*Özel okullara, Maarif Vakfı, Ensar, TÜRGEV gibi gerici vakıflara MEB bütçesinden kaynak aktarımına derhal son verilmelidir.
*MEB bütçesi, kamu okullarının iyileştirilmesi, derslik sayısının artırılması, yarım kalmış okul inşaatlarının tamamlanması, öğrencilerin refah düzeyinin artırılması için kullanılmalıdır.
* Atıl duruma getirilmiş köy okulları ve yatılı bölge okulları bir an önce açılmalı, gerekli donanımı ve öğretmen ataması sağlanmalıdır.
*Gerici vakıf ve derneklerle MEB arasında yapılan protokoller derhal iptal edilmeli, okullardaki etkinliklerine son verilmelidir.
* “Seçmeli ders” adı altında dinsel içerikli derslerin dayatılmasına son verilmeli, ders seçimleri öğrencilerin ve ailelerinin tercihleri doğrultusunda yapılmalıdır."
Güncelleme Tarihi: 11 Eylül 2022, 18:08