Artık geri bıraktırılmış ülkelerdeki oligarşik devlet aygıtı, mevcut üretim ilişkilerini -buna ülkedeki kapitalizm iç dinamikle gelişmediği için "emperyalist üretim ilişkileri" demek yanlış olmayacaktır- uzun bir süre koruyabilecek seviyeye gelmiş, bu ülkelerdeki halk kitlelerinin özellikle geniş emekçi yığınlarının tepkileri pasifize edilerek bu tepkiler ile oligarşi arasında suni bir denge kurulmuştur.”
Mahir Çayan Kesintisiz Devrim
Görüldüğü gibi “Oligarşik Devlet Aygıtı” terimi Türkiye’de ilk kez Mahir Çayan tarafından tanımlanmış ve temellendirilmiştir.
***
1976 yılı…
Trabzon’da demokratik kitle örgütlerinin “Hayat pahalılığı ve işsizliği protesto” mitingi var. 3-4 gün öncesinden İstanbul’dan mitinge katkı sağlamaya gönderildim.
Süreyya’nın evinde kalıyorum. Süreyya ‘Yüksel Eriş Halkın Devrimci Öncüleri’ “Acilciler” örgütü liderlerinden. Yüksel Eriş’i 1977 yılında elim bir olay sonucu kaybettik.
Trabzon anılarımı belki bir gün tafsilatlı bir şekilde anlatırım.
Bölgede mitinge büyük ilgi var. Mitinge Fatsa’dan Fikri Sönmez ve arkadaşları, Hopa’dan ve Trabzon ilçelerinden akın akın geliyorlar.
Trabzon şimdiki gibi muhafazakâr ve faşiştlerin egemenliğinde değil.
Sahilde toplanan devrimci demokratlar Trabzon’un Taksim Meydanı olarak diye bilinen ‘Şimdi ne diyorlar bilmiyorum’ kortejler halinde yürüyor.
En önde Devgenç var, arkamızda Kurtuluşçular.. Mitingde, Devgenç ‘Katil Oligarşi’ Kurtuluşçular ise ‘Oligarşik Devlet, Yıkılacak Elbet” sloganları atıyor.
Kortejin en arkasında ise Aydınlıkçılar ve TİP vs. revizyonist diye tanımladığımız gruplar birbiri ile didişerek ilerliyor.
Aydınlıkçılar o vakit Çin yanlısı, şimdi ise Rus yanlısı, gel de akıl erdir.
İstanbul’da arkadaşlar yeni bir slogan üretmişlerdi. “Oligarşi Mezara, Halk İktidara”… Mitingde Trabzonlu bir grup arkadaşa bu sloganı atmalarını öneriyorum.
Karadenizliler bu sloganı iştahla atmaya başlıyorlar, slogan öylesine tutuluyor ki mitingde.
Artık yaklaşık on bin civarında katılımcı sadece bu sloganı haykırıyor.
“Oligarşi Mezara, Halk İktidara”
Taksim Meydanına girdiğimizde bir grup faşist MHP’nin balkonundan ilgi ve korkuyla bu muhteşem kalabalığı izliyor.
En arkada ise yoldan sapmış TİP’li ve Aydınlıkçılar birbiri ile didişmeye devam ediyor.
Meydana giriyoruz.
“Oligarşi Mezara, Halk İktidara”
Provokasyona zemin hazırlayan arkadaki grupları polis dağıtmaya başlıyor.
Miting için güçlendirilmiş güvenlik güçleri kortejin önlerini dağıtmaya teşebbüs etmiyorlar.
Bende olsam etmezdim!
Miting o muhteşem sloganla tamamlanıyor.
“Oligarşi Mezara, Halk İktidara”
Ardından Trabzon’da günlerce süren ev baskınları, kitleleri yıldırma amaçlı kadrolara baskınlar, gözaltılar, tutuklamalar yaşanıyor.
Ama yıllar sonra, yıllar sonra Trabzon mitingine katılanların aklında o mitingde atılan “Oligarşi Mezara, Halk İktidara” sloganı yer etmiştir sanırım.
***
Hele Ukrayna-Rusya savaşında sonra sıkça gündeme gelen “Oligark” adamlardan sonra….
Oligark adamlar için genel tanımlama, genel olarak hem siyaset hem de ekonomi üzerinde doğrudan etki sahibi olan iş adamları şeklindedir.
Oligarşi tanımlaması için biz ise “hakım sınıflar ittifakı kombinasyonu” olarak nitelerdik.
Şimdi ise Oligarşi, hakım sınıfların içinden türetilen oligark adamlarla daha da bir anlaşılır hale geldi.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’i parlatanda bir oligark.
Zelensky de bir milyoner, yakın bağlantı içerisinde olduğu 1+1 televizyonunun sahibi İhor Kolomosky de bir oligark. Çifte vatandaş Ukrayna ve İsrail vatandaşı.
Rus Devlet Başkanı Putin’de otokrat yönetimini binbir çeşit oligarkla birlikte yönetiyor.
Bir şekli ile Ukrayna-Rusya savaşı oligarklar savaşı da olarak da nitelendirilebilir.
Savaşın derin acısını içinde hisseden Ukrayna ve Rus halklarının katili ise oligarklar.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da son açıklamasında çok doğru bir tespit yaparak Türkiye’de “beşli çete” diye adlandırılan otokrat AKP iktidarının ihaleleri ile beslenen, semiren, kemiren iri milyar dolarlık oligark adamlar için "Sarayın oligarkları, uykularınız kaçıyor değil mi? Daha bunlar güzel günleriniz. Gözünüzün yaşına bakan namerttir” dedi.
Bu oligarklar Post modernizm çağında her yerde Çin’de, Türkiye’de, Rusya’da, sonu İstan ile biten bütün Türki ülkelerde…
***
Buradan çıkardığım sonuç, oligarklar ile mücadele de yeni yöntemler üretilmeli ve 2022 yılında oligarşi tanımı, son 20 yılda peydahlanan oligark adamlar ile birlikte bir kez daha ele alınmalı ve geliştirilmelidir.
Güncelleme Tarihi: 14 Mart 2022, 20:02