TMMOB BOLU:YAŞAMI SAVUNALIM, İŞ CİNAYETLERİNİ DURDURALIM!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bolu İl Koordinasyon Kurulu,3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu’da yaşanan ve 263 madencinin yaşamını yitirdiği facianın yıldönümü nedeniyle basın açıklamasında bulundu.Açıklamada, "Emek sömürüsünü derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği 20 yıllık AKP iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmış, 20 yılda 28 binin üzerinde emekçi işyerlerinde hayatını kaybetmiştir"denildi.

TMMOB BOLU:YAŞAMI SAVUNALIM, İŞ CİNAYETLERİNİ DURDURALIM!

Haber:Ahin ASLAN

TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu,3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu’da yaşanan ve 263 madencinin yaşamını yitirdiği facianın yıldönümü nedeniyle basın açıklaması düzenledi.

Makine Mühendisleri Odası Bolu Temcsilciliği'nde gerçekleştirilen basın açıklmasını TMMOB Bolu İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Erol Perçin okudu. 

"İŞ CİNAYETLERİ DAHA ÇOK"
Zonguldak'ta yaşanan facianın ardından 3 Mart tarihinin TMMOB tarafından “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edildiğini ifade eden Perçin, "aradan geçen 30 yılda on binlerce kişi, evine ekmek götürebilmek için çalıştığı işyerinde hayatını kaybetti. Basına yansıyan haberlere göre 2021 yılında işi başında hayatını kaybeden emekçilerin sayısı en az 2 bin 170 olarak tespit edildi. Basına yansımayan, habere konu olmayan daha çok sayıda iş cinayetinin olduğunu hepimiz biliyoruz"dedi.

"20 YILDA 28 BİN EMEKÇİ HAYATINI KAYBETTİ"
Emek sömürüsünün derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği 20 yıllık AKP iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümlerinin tarihin en yüksek sayılarına ulaştığını kaydeden Perçin, "20 yılda 28 binin üzerinde emekçi işyerlerinde hayatını kaybetmiştir. ILO verilerine göre Türkiye ölümle sonuçlanan kazalar bakımından Avrupa’da ilk sırada yer almaktadır.Devletin iş sağlığı ve güvenliği alanındaki bu çarpık konumlanışı nedeniyle, devletin ve işverenin sorumluluğunda olması gereken pek çok şey İş Güvenliği Uzmanlarının omuzlarına yüklenmektedir. Danışmanlık hizmeti olarak verilmesi gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği, ülkemizde yasaların da yol vermesi ile bir suçlu yaratma olayına dönüşmüştür"diye konuştu.

"TÜM ÇALIŞMA ALANLARINDA İŞ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ ARTTIRILMALIDIR"
İşçi sağlığı ve iş güvenliğine kaynak ayırmayan, tedbirleri almaktan kaçınan, bu tedbirlere işgücü ve maliyet hesabıyla yaklaşan işverenlerin de yaşanan kazalardan ve meslek hastalıklarından sorumlu tutulacağı bir işleyişe geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Perçin, "İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenlemelerin ve denetimin yalnızca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülmesi, doğru kararların alınmasının önünde bir engeldir. Bu nedenle düzenleme ve denetleme; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yanında, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.Tüm ülkede, tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, bağımsız denetim sisteminin yerleştirilmesi, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz"ifadelerine yer verdi.

Güncelleme Tarihi: 04 Mart 2022, 13:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER