ÜLKÜ MERT YAZDI: BURADAYIZ! SEÇİM BİTMEDİ

ÜLKÜ MERT YAZDI: BURADAYIZ! SEÇİM BİTMEDİ

Demokrasi ve hukuku geçtim, yaşadığımız ekonomik yıkıma, deprem felaketine rağmen gericiler hala bir seçim üstünlüğü sağlayabiliyorsa ülkede analizin filan ne anlamı var diyerek kaskatı kesildik kesilmesine ancak vatandaşlık görevi sonuna kadar doğru bildiğini söylemek olmalıdır. Duyurabildiğince.

Sosyolojik vak'a olarak değerlendirmek gerekir. Yirmi yıldır sistematik biçimde cahil bırakılmış ve bi’şekilde nemalandırılmış azımsanmayacak bir kesimin desteği ve her türlü hile-hurda ile, iktidar ve muktedir olmanın gücüyle her türlü devlet imkanlarını da kullanarak, aldıkları neticedir.
Koltukları bırakmak istemezler, çünkü büyük pisliğin üzerinde oturuyorlar. Kral çıplak, ancak halkın yarısı kör maalesef.

Biatik ve bilerek cahil bırakılmış, algı ile kandırılmış bu güruhun tercih ettiği düzende yaşamak,
aklı başında insan için büyük işkence.

Bu seçimde asla hazmedemediğim şey, deprem bölgesinin iktidara % 60' a yakın desteğidir.
Çürük binalarda yandılar, yakıldılar, 3 gün enkaz altında beklediler; aç, susuz, çadırsız, kansız kaldılar ve mevcut iktidarı desteklediler!? Bu mudur?
Acaba deprem bölgesinde sahte, dolgu seçmen hilesi yapılmış olabilir mı? Oy oranına inanmak güç!

Anketlerin tekmili birden nasıl yanıldı tuhaf değil mi bu?
Neticede, "ampulü patlatacağız derken, popomuza florasan takıldı" demiş Gani Müjde. Doğru.

Ve daha bir çok soru..
Mesela, ben merak ediyorum. Bu seçimde oy kullanan göçmen sayısı nedir?

Benim ülkemin kaderini belirlemede bu güruhun ne kadar rolü var.?

Madem ki sandıklarda her partinin temsilcisi var , çok mu zor listeleri bu anlamda kontrol etmek!? Bunların hepsi Hasan, Memet, Muharrem, Hüseyin adını almış olamaz ya!
Seçim güvenliğini sağlamak konusunda "1.5 yıldır çalışıyoruz asla hata olmayacak" diyordu CHP ..
Yine partiler arası kaydırmalar olduğu, itirazlar yapıldığı vs. söyleniyor. Güven sarsıcı durumlar.

Keza bu seçimde MHP’ nin aldığı oy oranına inanmak çok zor!

Siyasi kimliğini tüketmiş Bahçeli, AKP payandalığından başka varlık nedeni olmayan MHP; Sinan Ateş cinayetinin sorumlu örtücüsü iken, hala nasıl varlık gösterebiliyor.? Yeşil Soldan ve İYİ partiden buraya oy pompalanmış gibi görünüyor. Neden?
Yeşil sol parti sadece 4 mv çıkartırken millet ittifakının 12 mv kaybetmesine sebep oldu. Hani seçimin flaş partisiydi?

Deva ve Gelecek partisinin AKP’den den hiç oy devşirememesi mesela! İttifaka ne faydası oldu bunların .. Piyango gibi meclise kendilerini soktular.
Özgürlükçü bilmem ne partisini ve T. Karamollayı saymıyorum bile.

Haa, masayı bu kadar eleştiriyorken neden Millet İttifakı’nı destekliyorum? Bu düşüncelerimi yazarken de aptal gibi hissettiğim doğrudur.

Lakin benim gibi düşünenler biliyoruz ki, bu seçim bir ” KIRK KATIR MI- KIRK SATIR MI?” seçimidir.
Ya CUMHURİYETİ kıra döke, eze eze yok olacağız.. Ya da öleceksek de CUMHURİYETİMİZE sarılarak öleceğiz. Denemekten başka çaremiz yok bizim.

Kılıçdaroğlu’nun iyi niyet ve dürüstlüğünden şüphesi yok kimsenin. Bir beyin takımı kuracaklar ve çalışacaklar. İttifak üyesi partiler de oy oranı kadar söz sahibi olacak. Budur. Denenecek bu.

Zaman küsmek zamanı değildir. Önümüzde 10 gün var. Bıçak sırtı, referandum gibi bir seçim bu. Ya karanlığı seçeceğiz ya aydınlıkta kalmayı deneyeceğiz var gücümüzle..

Evet mecliste sandalye sayısı yetersiz, fakat O muktedir tepeden inerse, ister istemez bir denge sağlanır mecliste..

Transferler olur, neler yaşandı geçmişte. En azından bir denge sağlanabilir.
Meclis çoğunluğu onlarda nasılsa deyip sandığa gitmek istemeyen kişiler olabilir çevremizde. Sistemleri anlamak, onlara anlatmak gerekir.

Bu sistemde Cumhurbaşkanı sistemin adeta kendisidir.

Cumhurbaşkanı dışarıdan hükümeti (bakanlar kurulunu) kuruyor. Hükümetin güvenoyu alması gerekmiyor.

Başkan tıpkı meclis gibi kanun hükmünde kararname çıkarabiliyor. Meclis bu kararnameyi beğenmeyip aynı konu ile ilgili yasa yaparsa başkan veto ediyor. Meclisin yeniden aynı yasayı yapması için salt çoğunluk gerekiyor. Bu da AKP de yok.

Ayrıca cumhurbaşkanı tüm yüksek yargı organı mensuplarını kendisi görevlendiriyor. Yani yargıyı değiştirme yetkisi var.

Yine TRT gibi, YÖK gibi kurumların başkanlarını, üniversite rektörlerini atama gibi, valileri, kaymakamları atama gibi daha pek çok yetkilere sahip.
BU NEDENLERLE İKİNCİ TUR SEÇİMİ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR.

Olayı yeni sistem üzerinden düşünüp, değerlendirip ona göre mücadeleden kopmamalıyız. Aksi halde, göz göre göre daha aşırı sağa sürükleneceğiz.
Gökçek, Erbakan, Hizbullah’tan 3 vekil meclise girdi. Bu domuz bağcıları mecliste görmek isteyenler kimler!?
Hiçbir Cumhuriyetçinin kabul edemeyeceği bir durum bu.
Görünen o ki, TÜRKİYE artık çoğunluğu milliyetçi İslami toplum. Her fırsatta Allah- Peygamber din vurgusu büyük etkili.. En önemlisi; ne olursa olsun güçlü ve sert gözüken lidere tapıyor. Biat kültürü hakim…
“Aç bırak itaat etsin, cahil bırak..Biat etsin!”

Pahalılık, yoksulluk, haksızlık, hukuksuzluk, uygar demokratik dünya ne der? onu fazla ilgilendirmiyor. Para ve iktidara daha fazla önem veriyor.
Kılıçdaroğlu’nun her fırsatta “beşli çeteyi yok edeceğim, kaçırılan paraları kuruşuna kadar alacağım, yanlış yapan kamu görevlilerine hesap soracağım” sözleri bazı kesimleri korkutuyor. Seçim sonucundan anlaşılan bu.

Demek ki hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk, açlık, sefalet ve hukuksuzluğun zirve yaptığı bu ülkede;
“yaşatan değil, öldüren kazanıyor.
doğru değil, yalan kazanıyor.
enkaz altındakilere koşan değil, çadırları satan kazanıyor.
baharı vadeden değil, cehennemin kapısını aralayan kazanıyor.
bolluk, bereket, refah değil, açlık, yokluk ve sefalet kazanıyor.
adaleti arayan değil, güç sahibi ve para ile satın alan kazanıyor. “
diyerek, kızıp küsmek yerine;

* emeklileri dilenciler gibi muamele görmesine isyan edip haklarının savunucusu olmaya,
* işçi, memur ve asgari ücretlinin köle gibi çalıştırılıp üç kuruş para karşılığında açlığa mahkum edilmesine,
* sığınmacıların şehirleri istila ederek, kendi vatanında yaşayan insanları mülteci konumuna sokmasına,
* birileri beş, on yerden maaş alırken, üniversite diplomaları ile hamallık yapmak zorunda kalan halkın evlatlarının haklarını korumaya,
* kadın haklarının gasp edilmesine,
* hukuk ve adaletin paspas yapılarak çiğnenmesine karşı olduğumuzu her fırsatta nefes yettiğince söylemeli, hatta haykırmalıyız.
Çeşitli nedenlerle seçmen iradesini kullanmamış 10 milyon civarında vatandaş var..
Mutlaka sandığa gitmeleri sağlanmalıdır. Artık bu, aydınlık ve karanlık arası bir seçimdir..

Çeşitli pazarlıklar, derin devlet senaryoları sızıyor, ne kadar doğru bilemeyiz elbet, ancak bunca yıl izlediğim siyaset arenasında gördüklerime göre, O muktedir % 49.5 tan dönmez, ne yapar-eder o balkonda KAZANDIM! diyerek ilan ederdi! Edemediğine, etmediğine göre büyük ihtimalle manipülasyon yapılmış olabilir seçimde.
Anketlerin hepsinin birden yanılma olasılığı yok bana göre.
Sade vatandaş olarak, elimden geldiğince doğru bildiğimi söylemek, oyuma ve geleceğime sahip çıkmakla vazifeliyim.. Hissiyatım budur.

BURADAYIZ! OYLARIMIZIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ..

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER