ÜLKÜ MERT YAZDI:ÖLMEZ AĞACI

ÜLKÜ MERT YAZDI:ÖLMEZ AĞACI

Türkiye’nin zeytinlikleri kanuna aykırı işlemle madencilik faaliyetlerine açılıyor! Kararname yayınlandı... 

Enerji ve tabii kaynaklar bakanlığının  “kamu yararı” diyerek izin vereceği uygulamada Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tesbit edilecek zeytinlik alanlarda geçici tesisler yapılmasına izin verilecek, sözüm ona ağaçlar gerekirse taşınacak, madenciliğe izin verilecek. 

 Atatürk’ün 1925 yılında çıkardığı Tarım Kanunu kapsamında, 1939 da kabul edilen Zeytin Kanunu 

 AKP hükümetinin çıkardığı yönetmelikle yok edilecek.!  

Yasa değiştirilmeden yapılacak böyle bir uygulama hukuken, yasaya aykırı olsa bile ne gam!?  

Rantiye engel tanımaz! 

Olmaz’ı olduracağınıza, Ölmez’i öldürmeye mi çalışıyorsunuz?! 

Maden aramak için zeytinleri mi yok edeceksiniz?  

Zeytinden kıymetli maden, zeytinden kıymetli mücevher mi var? 

Güzel olan, faydalı olan her şeyi yok ettiniz.!!  

Dipsiz Göl'ü definecilere verdiniz, Hasankeyf'i baraja verdiniz, İstanbul Kuzey Ormanları'nı otoyol şirketlerine verdiniz, Kaz Dağları'nı altıncılara verdiniz, zeytinlikleri maden şirketlerine veriyorsunuz. Siz bu ülkeden neden bu kadar nefret ediyorsunuz? 

Tütün, buğday, şeker üretimini yok ettikleri yetmedi, sıra zeytinliklere geldi..  

 Tamamen dışa bağımlı, ithalata dayalı yanlış tarım politikalarıyla yerli üretimi de,  

yerli üreticiyi de bitirdiler. 

Yedi bölge, yedi iklim cennet ülkemiz tahıl ambarıyken, kendi kendine yetebilen sayılı ülkeler arasındayken yokluğa mahkum edildi.. Tarım, hayvancılık bitti.. Verimli ovalar, araziler bomboş..üretici kan ağlıyor..  

Kıtlık tehlikesi tüm dünyayı tehdit ediyor. Paran olsa bile ithal edemeyeceğin günler uzak değil.. 

Her tarafa beton dökerek ülke yönetmeye, üretmeden tüketmeye kalktılar. 

İktidarda kalmak adına bütün bir ülkeyi küresel sermayenin yağmasına açan bu zihniyet elbette gider, kadim zeytin ağacımız KALIR. 

 Yurdun efendisi köylümüz, çiftçimiz hak ettiği değeri  görür ve uygun şartlar sağlandıkta her alanda üretmeye başlarız milletçe.. 

Ayrıştırılan ülkem yeniden BİRLİK olmayı başardığında kuşkusuz ANADOLU’muz da bizi bağrına basar. 

“70 inde bile Zeytin dikeceksin” lafından nerelere geldik… 

Savaş’ın ortasında yüzyıllardır barışın simgesi olan Zeytin’i yok etmekten konuşuyoruz… 

Onca yıllık Türk kültüründe; zengininden fakirin fukarasına kadar bu ülkenin tüm vatandaşlarının sofrasında eksik olmayan Zeytin, emeğin emekçinin alın teri Zeytin, antik çağlarda kutsal olan Zeytin, dünyada ilk 5 üretim sahasına sahip olduğumuz Zeytin… 

Bir ton zeytinyağı 3200 dolar 

Bir ton çelik 700 dolar 

Bir ton mermer 500 dolar 

Bir ton kömür  200  dolar 

Madeni sökersin biter. 

Tabiat da beraber biter; harap olur... 

Zeytin ise, her yıl yeniden verir. 

Zeytinin varlığı, insanların tarımla uğraşmaya başladığı dönemden daha öncesine aittir.  

39 bin yıl önce dünyada var olduğu biliniyor. Hatta zeytin yetiştiriciliğinin ilk insanlarla birlikte başladığı kabul edilmekte.. 

 Zeytinin insanlık tarihindeki önemine tüm kutsal kitaplarda, yaradılış ve kuruluş efsanelerinde yer verilen  kadim bir ağaç olduğu ve sağlık iksiri olarak her derde deva olduğunu biliyoruz. 

 Tükenmeyen, hep üreten ve biz onu korudukça var olacak kutsal meyvedir.  

Ölümsüzlük ağacıdır zeytin.. mucizedir, hayattır 

Uygarlığın sembolü, şifanın adresidir 

Barıştır, tarihtir, mitolojidir, bolluktur,  geleceğimizdir... 

Bugünün umudu yarının güvencesidir.  

Zeytini kesen geçmişini ve geleceğini keser!... 

Zeytine and olsun ki, doğaya ihaneti doğa da affetmez!… 

 

"Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,  

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, 

Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, 

 Ölmekten korktuğun halde, ölüme inanmadığın için, 

Yaşamak yanı ağır bastığından....”

Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2022, 22:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER