İktidar iki yıl önce yasal düzenleme ile yolunu hazırlamıştı.
Eskiden mahkeme kararına bağlı olan ve güçlükle gerçekleştirilen ad soyad değişikliği artık E-Devlet’ten kolayca yapılıyor
Yani, isteyen herkes adını değiştirebilir!!
(Bkz. Yeni model Berke Can’lar türemekte!!)
Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? İsim değişikliği, mahkeme süreci kaldırılarak neden kolay hale getirildi?
Suriyelilerin apar topar seçmen yapılmasının bu değişiklikle bir ilgisi var mı?
Suriyeliler isimlerini değiştirirlerse, oy kullananların Suriyeli olduğunu anlamak imkânsız hale gelmeyecek mi?..
Önemli bazı siyasi muhalif isimler “Seçimlere kadar 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık verileceğini” iddia ediyor.
İçişleri Bakanı, oy kullanacak Suriyeli sayısının 120 bin olduğunu söylese de rakam TÜİK’in enflasyon oranları kadar inandırıcı...
Ayrıca isim değişikliği yeni kimlikler anlamına da geliyor...
Bir kişiye birden fazla kimlik verilirse bunun kontrolü nasıl yapılacak?
Birden fazla kimlik birden fazla oy demek...
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü gelen tepkiler üzerine “Uygulama sonradan vatandaş olanları kapsamıyor, doğumla vatandaş olanları kapsıyor” diye açıklama yaptı!
Oysa bir yabancı T.C. vatandaşı olduğunda kökeni ne olursa olsun, ister Suriyeli ister Alman... Türk vatandaşının sahip olduğu tüm haklar geçerli oluyor.
E-devlette “doğumla T.C. vatandaşı olanlar” ve “doğumla T.C. vatandaşı olmayanlar” diye bir ayrım yok...
Ayrıca T.C. vatandaşlığı alanların Anayasa’ya göre eşitlik hakkı var.
Bu iktidarın seçim taktiklerini geçmişte ziyadesiyle gördük.. AKP’nin adil, vicdanlı, demokratik kurallar ve hukuk içerisinde bir seçim yapmasının mümkün olmadığını biliyoruz, tecrübeliyiz.
Muhalefet iktidarın her adımını ciddiyetle takip etmeli. 6’lı MASA’nın en öncelikli görevi seçim güvenliği ile ilgili komisyonu kusursuz ve kapsamlı programlamak olmalıdır.
Bütün mesele o gün yaşanacak oy kullanma sürecinin sağlıklı şekilde takip edilmesinde...
Türkiye’nin geleceği bugünden seçim gününe yapılacak hazırlıkta yatıyor...
Cumhuriyetimiz olağanüstü günler yaşamakta, içeriden ve dışarıdan bölme-parçalama senaryoları uygulamaya sokuluyor!!
Türk Millet’i her yeni güne katlanamayacağı kadar ağırlaşan şartlar, giderek artan bir huzursuzluk, yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ve çaresizlikle uyanıyor.
Ekonomik sıkıntıların yanında yaşanan depremler, seller, yangınlar, Suriyeliler ve sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak sürüler halinde topraklarımıza doluşan Afgan Mülteciler Türk Milletini endişelendirerek sabrını zorlarken; gerçek bir BEKA SORUNU ile karşı karşıya bırakıyor.
Milleti uzun süredir öylesine yalnız ve korumasız bırakıldı ki, sırtını dayayacağı bir ORDUSU YOK!.. Haksızlığa karşı, güvenerek baş vuracağı, adalet arayacağı bir HUKUK SİSTEMİ YOK!.... Hırsıza, tecavüzcüye, talancıya, soyguncuya karşı korunacağı bir EMNİYET GÜCÜ YOK!..
Elimizde; sindirilmekte olan DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİ ile tek başlarına ülke sorunlarına çözüm olamayacağını bildiğimiz PARTİLERİMİZ ve birlikten kuvvet doğar şiarıyla kurulan 6’lı MASA’mız var.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türk Milletinin tek bir şartla sakin ve aklı selim davranarak;
6’LI MASA ile güçlü bir TÜRKİYE CEPHESİ oluşturması ve HALKA GÜVEN VERMESİ gerekmektedir..
Yaşadığı bu zor günlerde milletin aradığı ve ihtiyaç duyduğu tek şey GÜVENDİR… Yapılan anketlerde kararsızların yüksek oranı da halkın bu güven beklentisindendir.
Bu topraklar, bu vatan ve bu Cumhuriyet hepimizindir.. Biz birlik olmayı başarmak zorundayız!..
Son 20 yıldır içten ve dıştan dayatmalarla bizi zayıflattılar ama parçalayıp bölemediler..
Ben değil, Biz Varız!. .diyerek , atalarımızdan emanet aldığımız LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'mizi geleceğe taşıyarak hepimiz kazanalım.
Bizi bölünme korkusunun olmadığı, etnik kökenlerin birer zenginlik, bütün inançların birer huzur kaynağı olduğu günlere götürecek tek yolun KEMALİZM olduğunu bilerek, inanarak ve güvenerek
CUMHURİYETİMİZİ Bu sağlam yörüngeye yeniden oturtmalıyız.
