KADINLAR GERİCİLİĞE KARŞI SOKAKLARDA

Bolu Kadın Platformu, İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Amani için basın açıklaması yaptı.

KADINLAR GERİCİLİĞE KARŞI SOKAKLARDA

Şeriatçı rejim tarafından katledilen Mahsa Amini ile başlayan gericilik karşıtı ayaklanmalar, İran'ın ardından dünyada da destek görmeye devam ediyor. İran'daki protestolara dünyanın dört bir tarafından olduğu gibi Türkiye'de de destek eylemleri gerçekleşiyor. Bolu'da da kadınlar dün Mahsa Amani için Kardelen Meydanı'nda biraraya geldi.

Eylemde Bolu Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Ceren Perçin, "Dünyanın her yerinde erkek egemen sisteme ve devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınların Mahsa Amini’nin katledilmesine karşı başta İran olmak üzere tüm dünyada sokaklara döküldüğü hatırlatarak; “İran’da günlerdir sokak sokak isyanı büyüten, tüm saldırılara rağmen öfkesini kuşanıp şeriatçılara meydanları dar eden kadınların iradesi irademizdir! İranlı kadınların isyanını selamlıyoruz. Mahsa Amani ve katledilen kadınlar isyanımızdır!” dedi.
 

“İRAN’DA KADINLAR SUSMUYOR”

Perçin, Mahsa Amani’nin katledilmesine karşı tepkilerin büyütmeye devam ettiğine dikkat çekerek; “22 yaşındaki Jîna Mahsa Amani, İran İslam Cumhuriyeti’nde rejimin sözde “Ahlak Polisi” tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle başkent Tahran’da 14 Eylül’de işkenceyle gözaltına alındı. Polis karakoluna götürülen Mahsa, aynı gece hastaneye kaldırıldı ve oradan da ölüm haberi geldi. Amini’nin başına aldığı darp nedeniyle beyin kanaması geçirmesi sonucu yaşamını yitirdiği kesinleşti. Mahsa Emînî, İran’da rejiminin polisleri tarafından katledildi.

Başta İran olmak üzere dünyanın her yerinde halklar, protesto eylemleriyle Mahsa Amini’nin katledilmesine karşı tepkilerini büyütmeye devam ediyor. Sokaklarda güçlü gösteri ve yürüyüşlerle erkek egemen İran Rejimine ve onun “ahlak polisi” gibi kadın düşmanı kurumlarına karşı isyanını yükseltiyor. Nitekim Mahsa’nın cenaze töreninde kadınlar toplu halde başörtülerini çıkararak, mücadelelerini, isyanını yeni bir boyuta taşıdığını göstermiştir. Kadınlara, kadınların yaşam tarzlarına, başörtü dayatmasına karşı laiklikten, eşit yurttaşlıktan ve özgürlüklerinden, direnişten asla vazgeçmeyeceklerini bir kez daha göstermişlerdir” şeklinde konuştu.
 

“TÜM DÜNYADA KADINLAR ARTIK YETER DİYOR”

İranlı kadınlar başta olmak üzere tüm dünyada kadınların artık yeter dediğine işaret eden Perçin; “İran’da 1979 yılından beri uygulanan yasalar kadın düşmanlığı üzerinden inşa edilmiştir. Kadınlara başörtüyü dayatan, kadınların yaşamlarına, giyimlerine, davranışlarına her türlü müdahaleyi hak gören, “İslami Kurallara” uymadıkları gerekçesi ile kadınları darp eden, katleden bu rejim ve diktatörler yok olmaya mahkûmdur.  İranlı kadınlar, haklarına ve yaşamlarına yönelik bu saldırılara karşı mücadele etmekten bir an olsun vazgeçmemiştir. Mahsa’nın ölümünden sonra kadınların canları pahasına direnişi bunun en büyük kanıtıdır.  İktidarlarının giderek sarsıldığını gören rejim ve onun polisi ise kadınlara ve mücadelelerine saldırarak kadınları yıldırmaya ve sindirmeye çalışmakta. Ancak şu iyi bilinsin ki; kadınlar başta olmak üzere ezilenlerin mücadelesi ve direnişi engellenemeyecek! İranlı kadınlar başta olmak üzere tüm dünyada kadınlar artık yeter diyor! İran halkları, dünya halkları yeter diyor!” ifadelerini kullandı.
 

“İRAN’DA DİNCİ FAŞİZME KARŞI MÜCADELE EDEN KADINLAR YALNIZ DEĞİLDİR”

Perçin, Mahsa’nın direnişi ve mücadelesini tüm kadınların mücadelesi olarak tanımlayarak;  “Mahsa’nın katili kadın düşmanlığı üreten erkek egemen sistemdir. Mahsa şahsında katledilen tüm kadınlara sözümüz, ahlaksızlık sizin görünen saç tellerinizde değil, İran’dan tüm dünyaya erkek egemen iktidarların zihniyetindedir. Kadın öğrencilerin eğitim gördüğü Alzahra Üniversitesi’ndeki öğrenciler yaptıkları eylemle “Birleşmezsek tek tek öldürüleceğiz” diyerek tüm kadınları eyleme çağırmaktadır. Biz biliyoruz ki kadınlar hep birlikte cesaret ve kararlılıkla kendi devrimlerini yapacaklardır. Buradan bir kez daha belirtiyoruz; Mahsa’nın direnişi ve mücadelesi bizlerin de mücadelesidir. İran’da dinci faşizme karşı mücadele eden kadınlar yalnız değildir! Bu faşizmi Türkiye’de her gün artan kadın katliamlarından ve korunan faillerden tanıyoruz! Hala bulunamayan Gülistan Doku’dan ve kaybettirilen kadınlardan tanıyoruz! Zindanda katledilen Garibe Gezer’den, failleri aklanan Şule Çet’ten tanıyoruz!” diye konuştu.
 

“ÖZGÜR YAŞAYACAĞIMIZ BİR DÜNYAYI MÜCADELEMİZLE YARATACAĞIZ!”    

İran’da ve dünyanın her yerinde yaşam hakkı için mücadele etmeye devam edeceklerine vurgu yapan Ceren Perçin; “Dinci politikalar ile irademizi, kimliğimizi, varlığımızı yok sayanlara karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz! İran’da ve dünyanın her yerinde yaşamlarımız için mücadele etmeye, kadın dayanışmamız ile sınırları yıkmaya devam edeceğiz! “Polisimiz namusumuzu korumuş” diyen İran Bakanı’nın dayandığı güç erkek egemen faşist sistemdir, bedenimize namus kisvesi altında tahakküm kurulmasını reddediyoruz! Renklerimizle, coşkumuzla, dünyayı yaratan emeğimizle özgürlüğümüz için mücadele edecek ve kazanacağız! Hiçbir sömürüye, baskıya ve zorlamaya maruz kalmadan özgür yaşayacağımız bir dünyayı mücadelemizle yaratacağız! İran’da ve her yerde başta kadınlar olmak üzere toplumu gericilikle zapt etmek isteyen diktatörlerin ömrü tükeniyor. Eşit ve özgür bir gelecek için laiklik mücadelesi kadınların direnişinde yükselecek. Bugünü karanlığa boğan diktatörler bilsin ki yaşamları için mücadele eden kadınlar bir adım dahi geri atmayacak.” ifadelerini kullandı.

Güncelleme Tarihi: 28 Eylül 2022, 12:53
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER