KADINLAR: ‘HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ!’

Kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bolu’da sokaktaydı. Erkek şiddetine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadele eden kadınlar, Bolu Kadın Platformu çağrısıyla Kardelen Meydanında bir araya geldi. Platform adına konuşan Ceren Perçin, yaptığı açıklamada “Öfkemizle isyanımızla kadın dayanışmamızı örüyor, öldüren düzeninizi yıkıyoruz!” ifadelerine yer verdi.

KADINLAR: ‘HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ!’

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Bolu Kadın Platformu çağrısıyla, kadınlar Kardelen Meydanında bir araya geldi. “Yaşasın kadın dayanışması”, “Fetvalar sizin sokaklar bizim”, “Laik, bilimsel, kamusal eğitim” sloganlarının atıldığı eylemde, Maraş'ta yaşanan depremlerde yaşamını yitirenler için düzenlenen saygı duruşunun ardından konuşan Eğitim-Sen Bolu Şubesi Kadın Sekreteri Ceren Perçin yaptığı açıklamada “Kadınların dayanışma ve mücadeleyi örgütledikleri; renkleriyle, sözleriyle eylemleriyle bir araya geldikleri, isyanlarını eyleme dönüştürdükleri, 8 Mart hazırlıklarının olduğu tarihlerde 6 Şubat günü 11 ili kapsayan, 20 Şubat günü de Hatay merkezli depremler yaşadık. Bu zorlu ve çok ağır koşulların yaşandığı günlerde tüm gücümüzü enerjimizi deprem bölgesindeki insanlarımızla dayanışmaya, kenetlenmeye yönelttik. Çünkü bizler biliyoruz ki DAYANIŞMA YAŞATIR.” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLARI TARİKAT VE CEMAATLERE TESLİM ETMEKTEN UTANMIYORLAR’

Bu yıl 8 Mart’a, etkilerinin hala sürdüğü ve uzun yıllar da sürmeye devam edeceği bu depremin ağırlığıyla, yaşamların iktidar ve sermaye nezdinde hiçbir şey ifade etmediği bilinci ve öfkesiyle girdiklerini belirten Perçin “Bu gerçeklik bizlere daha fazla örgütlenme, daha fazla mücadele etme ve daha fazla dayanışma sorumluluğu yüklüyor. Rantı önceleyen, insanı ve doğayı hiçe sayan politikalar, on binlerce yaşamı sevdiklerinden, bizlerden kopardı. Siyasi iktidarın DOĞAL FELAKET, KADER PLANI diyerek kendi sorumluluğunu görmezden gelen, tüm sorumluluğu doğaya atan, kader ile açıklayan tutumuna karşı bizler yaşanan kayıpların kapitalizmin doğa ve insan düşmanı politikalarının bir sonucu olduğunu ve bu haliyle sürdürülebilir olmadığını biliyoruz.” şeklinde konuştu.

Perçin “Milyonlarca insanda derin acılar bırakan Maraş depreminin etkileri,  savaşlarda olduğu gibi kadınlar ve çocuklar üzerinde daha ağır yaşanıyor.  Başta iktidarın kapitalist politikaları olmak üzere,  liyakatsizliğin, bilime kulak vermemenin, insan hayatını hiçe sayan imar uygulamalarının sebep olduğu bu büyük yıkımın sonuçları, zaten yoksulluk kıskacında olan, bölgesel eşitsizliğe, savaşa,  emek sömürüsüne ve ataerkil şiddete en çok maruz kalan kadınları daha derinden etkiliyor. Enkaza dönen kentlerden sağ kurtulabilen, yakınlarını kaybetmenin ağır travmasını yaşayan kadınlar, bir taraftan da güvenlik endişesini yaşıyor. Kadınlar göçe, yoksulluğa,  salgın hastalıklara ve şiddet riskine karşı en savunmasız toplumsal kesimi oluşturuyor. İktidar ve kurumları ise deprem ortamında dahi kadınlara ve çocuklara reva gördüğü gerici politikalarını uygulamaktan geri durmuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, “depremzede çocukları evlat edinenle evlenme engeli bulunmadığına” dair tecavüz ve istismarı meşrulaştıran fetvalar verirken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,  kimsesiz kalan çocukları yurtlarda ve okullarda adları taciz, tecavüz,  istismar ve şiddet ile anılan tarikat ve cemaatlere teslim etmekten utanmıyor!” dedi.

‘DAYANIŞMAYA, KENETLENMEYE, BİRLİKTE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Yaşanan depremlerin ardından eğitimle ilgili alınan kararların siyasi iktidarın eğitimi önemsemediği anlamı taşıdığını belirten Perçin “Depremzedelerin barınma sorununa çözümü uzaktan eğitim kararıyla öğrenci yurtlarını boşaltmakta bulmuştur. Uzaktan eğitim ile nitelikli eğitim olmaz. Derhal uzaktan eğitime son verilmeli, yüz yüze eğitime geçilmelidir. Savaşın, yoksulluğun, cinsiyet eşitsizliğinin ve muhafazakâr politikaların sonucu neredeyse her gün bir kadının katledildiği,  kadın emeğinin rekabetçi, güvencesiz, esnek ekonomi politikaları dayatılarak sömürüldüğü, kadınların hukuksal haklarının gasp edildiği,  kadını sadece aile ile tanımlayan, onu toplumsal alandan dışlayan gerici- ataerkil politikaların dayatıldığı, kadını güçsüzleştiren ve erkek şiddetine karşı savunmasız bırakmayı amaçlayan bu baskıcı ve çürümüş AKP-MHP iktidar bloğuna karşı kadın mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘YAŞASIN KADIN MÜCADELESİ’

Dayanışmaya, kenetlenmeye, birlikte olmaya, omuz omuza direnmeye, güçlerini daha da yükseltmeye kararlı olduklarını söyleyen Ceren Perçin açıklamasına şu şekilde devam etti:

Bolu Kadın Platformu olarak ilimizde toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan her örgüt, dernek, parti, sendika ile bir araya geldik, kadın ve çocuklarının haklarının korunması konusunda şimdiye kadar çaba gösterdik. Bundan sonra da mücadelemize daha büyük azim ve kararlılıkla devam edeceğiz.

Birlikte güçlü olduğumuzu haykırmak için alandayız, haklarımızı almak için alanlardayız, iktidarın kadın düşmanı adımlarına, erkek egemen zihniyete, baskılara, törelere, tabulara, cinsiyetçi tüm söylemlere son vermek için alanlardayız. Alanlarda olmaya devam edeceğiz. Yepyeni bir yaşamı birlikte yaratacağız.

Yaşasın Kadınların uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!

Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kadın Mücadelesi!

Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2023, 23:09
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER