TÜRK KADINLAR KONSEYİ DERNEĞİ BOLU ŞUBESİ’NDEN 5 ARALIK AÇIKLAMASI

Türk Kadınlar Konseyi Derneği Bolu Şubesi 5 Aralık Kadın Hakları Günü nedeniyle gerçekleştirdiği açıklamada “5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, tüm dünyada kadınların daha insanca yaşama isteğini dile getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanıyor.” ifadeleri kullanıldı.

TÜRK KADINLAR KONSEYİ DERNEĞİ BOLU ŞUBESİ’NDEN 5 ARALIK AÇIKLAMASI

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle Türk Kadınlar Konseyi Derneği Bolu Şubesi tarafından yapılan açıklamada kadınların seçme ve seçilme hakkının 1952 yılında Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası bir sözleşmeyle sağlanabildiği vurgulanarak “5 Aralık Kadın Hakları Günü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bütün dünya ülkelerinden çok önce, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanındığı, övündüğümüz bir günün yıldönümüdür.” ifadelerine yer verildi.

Türk Kadınlar Konseyi Derneği Bolu Şubesi tarafından yapılan açıklamanın tam metni şu şekilde:

5 ARALIK KADIN HAKLARI GÜNÜ; Birleşmiş Milletler Cemiyeti'nin ancak 1952 yılında uluslararası bir sözleşmeyle sağlayabildiği kadınlara seçme ve seçilme hakkının, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK tarafından bütün dünya ülkelerinden çok öncesinde Türk kadınına tanındığı övündüğümüz bir günün yıldönümüdür.

Türkiye, Atatürk devrimleri sayesinde kadın-erkek eşitliğini ilk tanıyan ülkelerden biridir.  1926’da İsviçre Medeni Yasası örnek alınarak hazırlanıp kabul edilen Medeni Yasa ile erkeğin üstünlüğüne dayalı toplumsal yapının değiştirilmesi yönünde önemli bir adım atılmış; evlilikler için resmi nikah zorunlu olmuş, erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesi yasaklanmış, mirastan kadınların da eşit pay alması sağlanmış, kadınlara istedikleri işte çalışabilme özgürlüğü tanınmıştır.  1930’da çıkarılan yasayla kadınlara belediye seçimlerinde seçme hakkı getirilmiş, 1933’de benimsenen bir başka yasayla ise kadınlarımızın muhtar seçmeleri ile köy heyetine seçilmelerinin önü açılmıştır. Nihayet bundan 88 yıl önce 5 Aralık 1934’de yapılan Anayasa değişikliği sonucu Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.  Bu değişikliklerle kadınlarımız eşit yurttaşlık hakkını elde etmiştir.

Birçok devletten önce, Türk kadınının, seçme ve seçilme hakkını elde etmesi, milletimiz adına demokratikleşme yolunda atılmış en önemli adımlardan biridir.

Refah, güçlü bağlar, kalkınma ve demokrasi gibi ileri medeniyetlerin olmazsa olmaz değerlerine ulaşmanın ön koşulu, özverili kadınlarımızın toplumsal statüsünü her geçen gün daha da güçlendirmektir.

Varlıklarıyla toplumumuza şekil veren kadınlar günümüzde; bilim, siyaset, eğitim, kültür-sanat, ve daha bir çok alanda başarılarıyla kendilerinden söz ettirmekte, toplumun her alanında söz sahibi, hayatın ayrılmaz bir parçası olarak bir çok alanda muhteşem başarılara imza atmaktadırlar.

 Belirtmek gerekir ki; EŞİTLİKÇİ BİR DÜNYA DÜZENİ, insan hakları açısından eşit bir düzen kurulamadığı veya bu bağlamda belli bir aşamaya gelinmediği sürece, mağduriyetin kadını ve erkeği olamayacağının ama buna rağmen kadınların daha da mağdur olacağının altını çizmek gerekir. Çünkü mağdurlar da birbirlerini mağdur ettikleri için, mağduriyet toplumlarında eşitsizlik katlanarak devam eder ve bu anlamda kadınlar en mağdur olanlar konumuna düşebilirler.

Ezilen ve sömürülen sınıf içinde kadının ezilmesi ve sömürülmesi, kadına yüklenen geleneksel görev ve sorumluklar açısından olsun; feodal kültür davranışlarının etkisinden olsun kadın daha çok ezilmekte ve daha çok sömürülen konumunda bulunmaktadır.

Çözüm ise; GENEL EŞİTLİK VE İNSAN HAKLARI DÜZENİ’NE geçilebildiğinde; kadının, kadınlıktan kaynaklanan mağdur bırakıldığı koşullardan, sömürü ve ezilmişlikten kurtulmasıyla mümkün olabilir.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, tüm dünyada kadınların daha insanca yaşama isteğini dile getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanıyor.

Yüce liderimiz ATA' mız bu hakları bize öncelikle tanımış olsa da; bizler mücadelemize, haklarımıza sahip çıkmazsak, gücümüzü kullanamayız ve de erk'in güdümünden kurtulamayız.

Bu sebeple,  önce kendimizi bilgi ve kültür olarak yetiştirip, verilen hakların bize ait olduğunu ve sahip çıkacak olanın da biz kadınlar olduğunu kabul etmeliyiz, mücadele etmeliyiz,  hak etmeliyiz ve hakkımızı kullanmakta asla tereddüt etmemeliyiz.

Günümüz ve gücümüz kutlu olsun.

Güncelleme Tarihi: 04 Aralık 2022, 19:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER