Bolu’daki FETÖ çatı davasının savcılık iddianamesinin 69.sayfasında ‘FETÖ sermayesi’ diye yer alan Onurlu Ticaret’in sahibi Abdullah ONUR’un 15 Temmuz sonrasında “5 yıl boyunca bana iftira atıyorlar ben FETÖ mensubu değilim” diye FETÖ ile mücadele eden gazetecileri ve bazı mensuplarını suçlayarak şikayette bulunmasının ardından son hamle ile itirafçı olacağını talep etmesi Bolu kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. A.ONUR’un itirafçı olacağını beyan etmesinin ardından FETÖ/PDY itirafçısının etkin pişmanlık yasasından yararlanarak Yargıtay Ceza Dairesine verdiği dilekçe sonrası Yargıtay’dan Bolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen dosyasının Bolu’daki duruşması 20 Ekim 2021 tarihinde yapılacak.
 

FETÖ İTİRAFÇISI KİMLERİN İSİMLERİNİ VERECEK?

FETÖ itirafçısı olacağı ile ilgili Bolu basınında yer alan ve hatta Bolu Belediyesi Meclis toplantısında canlı yayında gündeme gelen haberler sonrası Bolu kamuoyunda Abdullah ONUR’un kimlerle hangi örgütsel, sosyal, ticari, siyasi ve bürokratik ilişki ağını itiraf edeceği merak konusu oldu.

Bolu’da inşaat malzemeleri ve yapı gereçleri üzerine ONURLU YAPI adında devasa firmanın sahibi olarak bilinen ve tanınan Abdullah ONUR’un son süreçte Salıbeyler Mahallesinde mülk sahipleri Bolu’un tanınmış siyasetçilerine ve ailelerine ait arsalara proje değişiklikleri sonrası onlarca lüks villa düşüncesinin  hemen ardından, Bolu Belediyesine ait ve belediye binası yanında ve inşaatı devam eden işyerine 10 milyon gibi bir para vererek sahip olması, değişik marka lüks araçlarla Bolu sokaklarını arşınlayarak lüks hayat sürmesi uzun süreden beri Bolu kamuoyunda;’ daha dün işyeri ruhsatı başta olmak üzere POLSAN’a devredilen HİGHWAY AVM’ye ürün verememe vb. sıkıntıda olan bir firmanın sahibi iken bugün herkesin sıkıntıda olduğu bu süreçte bu değirmenin suyu  nereden geliyor?’ sorularını akıllara getirmişti.
 

DAVAYA MÜDAHİL OLMAK İÇİN DİLEKÇE VEREN GAZETECİ İMDAT ASLAN;

“FETÖ İTİRAFÇISININ ÖNDERLİĞİNDE KRİPTOLAR ŞAHSIMA KUMPAS KURMUŞTU”

Kamuoyunda 2008 yılından bu yana FETÖ yapılanması ve elebaşısı Fetullah GÜLEN’e yönelik yaptığı analizleri, TV proğramları ve köşe yazılarından dolayı bizzat GÜLEN tarafından 98 iddia ile hakkında dava açtığı araştırmacı gazeteci İmdat ASLAN konu ile ilgili açıklamasında; Abdullah ONUR ve ailesinin bugün sahip oldukları sermaye Bolu Cumhuriyet Savcılığının Bolu FETÖ Çatı davasına konu olan iddianamesinin 69.sayfasında açıkça ‘FETÖ sermayesi’ olarak yer almasına rağmen, bu şahıs süreç içinde birileri tarafından hep kollandı ve basına verilen örtülü reklam desteği ile kamuoyunda perdelendi ve hep göz ardı edildi. Hatta bu süreçte daha önce Amerika’dan Bolu’ya dönüş yapan örgütün içindeki faaliyetleri hakkında bilgiler vererek FETÖ itirafçısı olan İnan KALAYCI isimli bir şahsın birlikte hareket ediyorduk diye isimlerini verdiği önde gelen il başkanı, belediye başkanı düzeyindeki siyasiler, Bolu kamuoyunca tanınmış iş insanları, yerel TV ve gazete sahibi şahıslar hakkında da şimdiye kadar bir davanın açılmaması kamuoyu vicdanında Bolu’da FETÖ ile mücadele anlamında zafiyetler mi oluyor diye akıllarda soru işaretleri bırakıyor.

Öyle ki, bugün son hamle ile FETÖ itirafçısı olacağını açıklayan Abdullah ONUR’un bir gün gözaltında kalmaması, sıradan Fetöçüler kadar bile hapis yatarak yargılanmadığı, hatta Bank ASYA’ya o süreçte yüklü miktarda(1.058.222)TL para yatırdığı ve çocuklarının FETÖ okullarında son güne kadar  kayıtlı olduğu iddianamede yer almasına rağmen bugün   Bolu’da FETÖ yapılanmasını deşifre etmek üzere itirafçı olabilecek bilgilere ve ilişkilere sahip birinin 15 Temmuz sonrası bile bunca süreçte bu kadar nasıl rahat hareket ettiği ve ettirildiği bu zafiyete hangi ilişkilerle  kimlerin yol açtığı yetkililerce idari, adli ve kamuoyu tarafından da vicdanen sorgulanmalı.’
 

YARGITAY CEZA DAİRESİ SÜRECİ AÇIKCA İŞARET EDİYOR

İmdat Aslan açıklamasının devamında; ‘Şunu da ifade etmeliyim ki; FETÖ ile mücadelede kamuoyunda oluşan yanlış algının aksine, Yargıtay Ceza Dairesinin etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen her FETÖ sanığından ve yargılandığı her mahkemeden bazı talepleri olmaktadır. Şöyle ki; FETÖ sanıkları keyfiyetten uzak olarak mahkemede kolluk kuvvetlerince hazır edilir. Beyanları etraflıca alınır. Verdikleri itiraf bilgilerinin faydalı bilgiler olup olmadığı eldeki daha önceki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği sadece kolluk kuvvetlerine değil bütün ilgili birimlere sorularak araştırılır. Ayrıca FETÖ sanıklarının verdikleri bilgilerin etkin pişmanlıktan yararlanmak için geçerli ve asas bilgiler olma gerekliliği yanında FETÖ sanığının içinde bulunduğu örgütteki konumuna uygun bilgiler olup olmadığı sonrasında karar verilir. Yargıtay yerel mahkemelere ne yapacağını açıkça yazmış. Bolu halkı olarak bize düşen 15 Temmuz da milletin gösterdiği hassas duruşu böyle duruşmalar içinde FİKR-İ TAKİP yaparak analiz etmeleri ve yargılanmanın Yargıtay taleplerine uygun yapılıp yapılmadığını adaletin tecelli edip etmediğini Türk milletinin üstün ferasetiyle değerlendireceğine inancım tamdır’ dedi.
 

KİMLER YOKTU Kİ

Aslan; ‘Şimdi FETÖ itirafçısı olan bu şahsın önderliğinde Bolu’nun önde gelen bir takım iş insanlarının, siyasilerinin, müteahhitlerinin, beton firması sahiplerinin, özel okul sahiplerinin, eczacıların, kuyumcuların, eski Boluspor başkanlarının ve imar müdürlerinin, FETÖ’den gözaltına alınan mimarların ve yapı denetim sahiplerinin,  FETÖ den gözaltına alınan bazı avukatların süreç içinde lehime beratla sonuçlanan kumpas davalarında  şahsımdan şikayetçi olmaları da FETÖ ile yapılan mücadelenin bundan sonraki safhasında ve seyri konusunda altı çizilerek düşünülmeli.’ diyerek bitirdi.
 

UYAP SİSTEMİ FETÖ İLE MÜCADELE SÜRECİNİN HAFIZA DEPOSU

Aslan; ‘Bütün bunlara rağmen, FETÖ ile mücadele süreci 15 Temmuz sonrası göz ardı edilen birçok zafiyetlere rağmen devam ediyor. Bilinmeli ki; bu kutlu mücadeleden dönenleri, yalpa yapanları, kör ve sağırı oynayanları, saf değiştirenleri, arkadan hançerleyenleri ve tetikçilik yaparak gündelik havuçların ardından koşanları ve kriminal anlamda yok sayıldıklarını düşünen FETÖ kriptolarını içinde bulunduğumuz tarihi süreç UYAP belleğine an be an kaydediyor. Yakın süreçte üzeri perdelenmiş, karartılmış ve örtülmüş gerçekler birer birer gün yüzüne çıkacaktır.’
 

NE ACI Kİ BOLU’DA DA HALKIN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ BASIN TARAFINDAN ENGELLENİYOR

Aslan açıklamasını; Ulusal ve yerel basının görevi kamuoyunu ilgilendiren konularda halkın haber alma hakkı ve haber alma özgürlüğü çerçevesinde kamuoyunu bilgilendirmek iken, üzülerek tanıklık ediyoruz ki Ulusal basında olduğu gibi Bolu yerel basınında da gayri özgürlükçü bir anlayışla birlikte hareket eden bazı gazetelerin ve internet sitelerinin gerçekleri bir sayfa ilan bedeli karşısında kamuoyunun gözünden kaçırma çabaları evrensel basın ilkelerine ve basın etiğine yakışmıyor. Hatta duyarlı ve şuurlu vatandaşlar tarafından tepki ile karşılanıyor. Bu anlamda; ilkesiz ve sorumsuz davranan basın mensuplarını ilahi anlamda büyük bir vebal altında olduklarını bir kez daha hatırlatarak esefle kınıyorum.’ diyerek sözlerini bitirdi.